MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında konuşmasını ilk kez oturarak yaptı. Uzun bir konuşma gerçekleştiren MHP Lideri, konuşmasının ardından hafif bir rahatsızlık geçirince Meclis kulisinde dinlenmeye geçti.
ensonhaber.com
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptığı grup toplantısında ilk kez ayakta değildi.
MHP Lideri, konuşmasını oturarak yaptı.
Sert mesajlar veren Devlet Bahçeli’nin konuşması oldukça uzun sürdü.
MHP Lideri, uzun süren konuşmasının ardından toplantı salonundan çıkarken kendisini kötü hissetti.
Hafif bir rahatsızlık geçiren Devlet Bahçeli, Meclis kulisinde dinlenmek için bir odaya geçti.
Basın mensupları uzaklaştırıldı
Partililer, bu sırada basın mensuplarını alandan çıkararak görüntü alınmasını engelledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada şu konulara değindi:
“Cumhur İttifakı dağılırsa dışarıdan güdümlü iş birlikçiler bayram eder”
Kaostan nemalanan mayası bozuk çevrelerinde şu günlerde faal olduklarını görüyoruz. İç huzur ve istikrar ortamını zedelemek amacıyla bir kampanya ilerleyiş kaydetmektedir. Tatlı su kurnazı eski tüfekler, yozlaşmış elitler karanlık odaklar dış bağlantılı maşalar partimizin ittifakımızın aleyhine psikolojik harp tehditlerinde bulunan kansızlar operasyon yürütmektedir.
Cumhur İttifakı Türk milletinin ruh köküdür ve kararlılıkla yoluna devam edecektir. Cumhur İttifakı dağılırsa dışarıdan güdümlü iş birlikçiler bayram edeceklerdir. Onların bayramı Türk milletinin ve Türkiye’nin matemidir. Onlara bayram değil layık oldukları zilleti her aşama ve seviyede yaşatacağız.
“Bizleri takip eden vatandaşlarımızı selamlıyorum”
Değerli vekil arkadaşlarım, muhterem misafirler, sayın basın mensupları, Gazi Meclis’imiz çalışmalarına yeniden başlamıştır. Toplantımızın başında heyetinizi hürmet ile selamlıyorum. Bizleri takip eden vatandaşlarımızı yürekten selamlıyorum.
“Milletimiz ne istiyorsa onu söyleyeceğiz”
1 Temmuz’dan sonra Meclis tatile girene kadar değerli vekillerimiz çalışmalarını aktif olarak iştirak edecekler geri kalan zamanlarını seçim bölgelerinde geçirecektir. Sizlerden ricam vatandaşların nabzını tutmanız ve siyasi politikalarımızı vatandaşa anlatmanızdır.
Milletimiz ne istiyorsa onu söyleyeceğiz. Mütemadi varlığımızın kaynağı Türk milletidir. Her zaman olduğu gibi çalışmayı bir ibadet gibi telakki edeceğiz. Önce ülkem ve milletim demekten vazgeçmeyeceğiz.
“Yangın nedenleri takip edilecek”
Bayram tatilinde meydana gelen kazalarda hayatını kaybeden 68 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 20 Haziran günü Diyarbakır Çınar ile Mardin arasında çıkan yangınlarında zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Mağduriyet yaşayanlara devletimizin eli uzanacaktır. MHP olarak sürecin takipçisi olacağız. Dayanışma ile yardımlaşma ile her zorluğun aşılacağına inanıyoruz. Yangının nedenleri kuşkusuz tespit edilecektir.
“Anız yangınlarını bahane ederek, nefretlerini dışa vurarak…”
Anız yangınını bahane ederek nefretlerini dışa vuran kim ve kimler varsa Türkiye muhalifidir. Diyarbakır Barosu’nun açıklamasında Kürt kökenli kardeşlerimize nefret içerikli ifadede bulunanlara suç duyurusunda bulunulduğu açıklanmıştır. Hiçbir Türk vatandaşı böyle bir komplonun yanında yöresinde yer alamaz. Kara kampanyanın müfteri ifadelerin failleri bu milletin evladı görülemez. Baronun sipariş açıklaması hangi emelleri amaçladığı gözden uzak tutulamaz.
Bin yıllık kardeşliğimizi hedef alan provokatörler bellidir. Bugüne kadar ağaçların nasıl yakıldığını ve bunların müsebbiplerinin kimler olduğunu duymayan yoktur. Puslu havalarda girdikleri deliklerden ortaya çıkarak rant devşirmenin hevesine kapılanların yakasından tutmak ahlak ve adaletin var oluş gayesidir. Taciz ve istismarlar herkes bilmeli ki sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
“Türkiye’miz milli güç unsurlarını tetikte tutma durumundadır”
Dünya baş döndüren gelişmelerin, akılları bulandıran hadiselerin, iftira tefrit arasında gidip gelen, ihtiraslı münasebetlerin çekimi arasındadır. 3. dünya savaşı ile ilgili alarm zilleri çalanlara yenileri eklenmekte. Sırbistan Cumhurbaşkanı, ileri giderek dünyada 3-4 ay içinde büyük çatışma yaşanacağını söylemiştir.
İngiliz dergi de son sayısında savaş manşetlerini atmıştır. Yeni bir dünya savaşı riski telaffuz edilmekte. Uluslararası anlaşmazlıklar, restleşmeler, hesaplaşmaklar artmakta. Türkiye’miz milli güç unsurlarını tetikte tutma durumundadır. Dünya savaşının hangi sonuçlara yol açtığı idrak etmek mümkündür.
“İsrail hala Gazze’ye saldırıyor”
İsrail hala Gazze’ye saldırıyor barış arayışlarını sekteye uğratıyor, 263 gündür masum Filistinli kardeşlerimizin kanını döküyor. Caniyahu, Gazze’de çatışmaların sona yaklaştığını, birliklerin Lübnan sınırına taşınacağını söylüyor.
“İstanbul ikinci Vatikan’a dönüştürülemez”
İstanbul’u ikinci Vatikan’a dönüştürmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Fethimizin emaneti İstanbul, aynı zamanda milli ve manevi namusumuzun timsalidir.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in aslına rücu etmesi ve Müslümanların ibadetine açılması pek çok çevreyi ürkütmüş, o günden bugüne de hepsini birden deliye çevirmiştir. Ekümenik kartını devreye sokanlara zikreden dilimizle, şükreden kalbimizle, sabreden bedenimizle mukabele ve mukavemet göstereceğiz. Asla boyun bükmeyeceğiz, asla teslim olmayacağız, asla gözümüzü yummayacağız; hakkı, halkı ve hakikati savunmaktan da asla geri adım atmayacağız.
“Sabah akşam MHP’yi asıp kesiyorlar”
Kalkmışlar sabah akşam MHP’yi asıp kesiyorlar. CHP Başkanı, olmayan siyasi aklının dibindeki tortuları ortaya saçıyor. Bu şahsın iki kişi diyerek saldırdığı benim ülküdaşlarımdır ve partimizin saygın isimleridir. CHP Genel Başkanı, bizim iki arkadaşımıza değil yanındaki Türkiye düşmanlarına baksa daha tutarlı bir davranış içinde olacaktır. Bizim tek bir ülküdaşımız bile bunların alayına yetecektir. CHP hastalıklı bir bünyedir.
Türkiye İttifakı çağrısı: Akıl tutulması
Özgür Özel’e verilmiş ev ödevi listesinde MHP ile uğraşma görevine koyulmuştur. Bu zatın her meselede partimizi zan altında bırakma gayreti siyasi ahlakla bağdaşmamaktadır. Bizi Türkiye İttifakı adıyla kurulduğu söylenen çatısı akan üzerine baykuşların konduğu harabeye davet etmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Kurnaza bakar mısınız? Cumhur İttifakı’na karşı başlattığı yarma harekatını takdim etmek suretiyle olmadık metotları devreye sokuyor.
En ummadığın senin içyüzünü keşfeder,Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?CHP’nin normalleşmesi, PKK’nın normal görülmesidir. CHP’nin normalleşmesi, bölücülüğün normal değerlendirilmesidir. CHP’nin normalleşmesi rezaletin ve melanetin yeni normal olarak güncellenmesidir.
“Ekonomiden şikayet edenlerin ne bir önerisi ne de bir projesi var”
Ekonomiden şikayet ederler, ne bir projeleri, ne bir politikaları, ne de sadra şifa bir önerileri vardır. Anayasa’ya uyulması çağrısını papağan gibi tekrarlayıp dururlar, yeni anayasa sürecine bir göz kırpıp bir kapı kapatırlar, fakat ortada ne bir teklifleri ne de müşahhas ve muhterem bir hazırlıkları söz konusudur. Havanda su dövmekten başka hiçbir şey yapmazlar, yapamazlar.
DEM’lenmeyi ve Türkiye düşmanlarının demliği olmayı sömürgeleşmiş siyasetleriyle benimseyip hayranlıkla onaylarlar. MHP düşmanlığını geçim kapısı olarak görürler. Cumhur İttifakı’nı kötülemek ve edepsizce suç ortaklığı göstermek için yarış halindedirler.
“Dalımızı kırmak için sıraya girenler sakın ayranımızı kabartmasınlar”
Pensilvanya hukukunun değil Türkiye Cumhuriyeti hukukunun geçerli olduğunu müştereken ve açıklıkla göreceğiz.
Dalımızı kırmak için sıraya girenler sakın ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı zorlamasınlar, köklerini kurutmak bizim için an meselesidir.
İşte böylesi kurşun gibi ağır ortamda ve bu gelişmelerle bağlantılı olarak Türkiyelilik ve Türkiye milliyetçiliği ibareleri gündeme havale edilmiştir.
Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Milletimizin adı Türk milletidir. Coğrafi manada bir kimlik tanımı katiyen masum addedilemez. Türklük bir etnik köken veya etnisite değildir.
Bizim çizgimiz, “hayatta yegane fahrim, servetim Türklük’ten başka bir şey değildir,” sözünü tarihin boynuna madalya gibi asan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisidir. İlham kaynaklarımızdan birisi de, “Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse, Musul ve Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya’yı Türkiye hudutları içine katacağım” haykırışıdır.
Yine Aziz Atatürk’ün dediği üzere, Türk yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüdür. Yabancı ülkelerde iyi niyetli şekilde Türkiyeliyim diyenlere bir şey demiyoruz. Ancak biz Türk’üz, Türk milliyetçisiyiz, Türk milletinin ve Türkiye’nin hayat boyu sevdalılarıyız.
Ekonomiye dair değerlendirme
Önemli gündem konularından birisi de vergi gelirlerinde yapılacak yeni düzenlemedir. Vergi adaletinin sağlanması konusunda başlatılan kapsamlı çalışmayı son derece olumlu buluyor ve destekliyoruz.
Toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payının düşürülerek doğrudan vergilerin artırılması sosyal ve ekonomik adalete can suyu verecektir. Türkiye ekonomisi çok şükür fırtınadan çıkmıştır. Enflasyonda düşüş trendi başlamıştır.
Cari açığı azaltacak, yatırımı teşvik edecek, istihdam ve büyüme artışıyla birlikte bütçe disiplinini sağlayacak, aynı şekilde yapısal reformları başaracak ekonomi programına güveniyoruz ve en kötü günlerin geride kaldığına inanıyoruz.
Motor kurye gelirlerine ve garson bahşişlerine muafiyet getirileceği ortadayken, vergi alınacağını iddia edip korku aşılayanlar samimiyet ve dürüstlük fukarası bir avuç art niyetlidir.
Meclis’e sunulması beklenen düzenlemeden anladığımız kadarıyla, motor kurye faaliyetlerinden doğan ticari kazançlar basit usulde vergilendirilecek, bahşiş gelirleri normal ücret gelirleriyle ilişkilendirilmeyecek ve hizmet bedelinden ayrı gösterilerek KDV’ye tabi tutulmayacaktır. Bu gerçekler karşısında ortamı bulandırmanın siyaseten ve ahlaken hiç kimseye yararı da dokunmayacaktır.
A Milli Takım için destek sözleri
Diğer mühim gündem konusu ise milletimizin ve hepimizin heyecan içinde takip ettiği 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’dır. Milli takımımız ilk müsabakasında Gürcistan’ı yenmiş, ikincisinde de Portekiz’e yenilmiştir.
Yarın akşam da kader müsabakası olan, gruptan çıkıp çıkmayacağımızın belli olacağı Çekya karşında evlatlarımız ter dökeceklerdir. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, yenseler de yenilseler de, gruptan çıksalar da çıkmasalar da hepsinin gözlerinden hasretle öpüyor ve onlarla gurur duyduğumuzu bildiriyorum. Ay yıldızlı formayı inançla taşıyan evlatlarımız Türkiye’yi ve Türk milletini en iyi şekilde temsil etmektedir.
“Arda’nın paylaştığı gibi Türk’e durmak yaraşmaz”
Portekiz maçından sonra özellikle sosyal medyada yapılan dedikoduları, genelde futbolcularımızla ve özelde de Arda Güler evladımızla ilgili yapılan tartışmaları takip ettim. Arda’nın paylaştığı gibi, Türk’e durmak yaraşmaz.
Teknik kadronun ve oyuncularımızın morallerini bozacak her türlü açıklama ve söylentiden özenle imtina edilmesi kanaatindeyim. Netice itibariyle futbolda yenmek de vardır, yenilmek de. Ümit ediyorum ki, aslanlarımız Çekya müsabakasından galibiyetle ayrılacaklar, bunun yanında Avrupa Şampiyonluğunu aziz milletimize hediye edeceklerdir. Yarın akşam ekran başında Türk Milli Futbol takımımızın muhteşem oyununa inşallah şahitlik edip dualarımla evlatlarımızın manen yanında olacağım.
DEM’li milletvekilinin “yaşasın Portekiz” mesajını sosyal medya hesabından paylaşması
Ancak Portekiz müsabakasından sonra TBMM’de görev alan eski ve sabıkalı DEM’li milletvekilinin yaşasın Portekiz mesajını sosyal medya hesabından paylaşmasını tam bir namussuzluk olarak yorumluyorum. Meğer ihanet nasıl da gönülleri kapatıp gözleri kör ediyormuş.
Bu hain ve sözde milletvekili eskisi şayet emekli maaşı alıyorsa derhal kesilmesi, vatandaşlıktan çıkarılması, sevincine ortak olduğu ülkeye gidip yerleşmesi tek seçenek olarak karşımızdadır.
Bayraksızlar, bayraksızlar,
Yere düşse bayrak sızlar,
Nereden bilsin kıymetini
Soysuz sopsuz bayraksızlar.
Yaşasın Türk milleti.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
Yaşasın ve başarılı olsun Türk Milli Futbol takımı.
Milli futbolcularımıza başarılar diliyor, Allah yar ve yardımcıları olsun diyorum.