TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya Federasyon Konseyi’ne hitap etti.
“Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz bölgesel ve küresel bir sorun haline geldi. Biz bu sorunun çözülmesi için her platformda sorumluluk almayı uygun gördük. Ancak bu krizin devam etmesine medet umanlar bu savaşın bitirilmesini istemedi. Ümit ederiz ki en kısa zamanda yeniden bir barış mesajı kurulur. Rusya’nın içinde olmadığı hiçbir barış müzakeresinin başarılı olması mümkün değildir.
Gazze konusunda ise birçok ülkenin bu soykırım karşısında sessiz kaldığını biliyoruz. İsrail’in saldırgan yaklaşımını durdurmak mecburiyetindeyiz. Gazze’de İsrail’in sürdürdüğü ve taşınamaz haline gelen bu insanlık suçları yayılma potansiyeli gösteriyor. Bu suçlar artık insanlığın hayal bile edemeyeceği noktada. Bütün ülkeler, BM kararlarını ve uluslararası mahkemeleri hiçe sayan İsrail hükümetine artık dur demeli. Bu sadece Filistin meselesi değil, adaletten yana olan herkesin ortak sorunu.
Mahmud Abbas Rusya’yı ziyaretinin hemen ardından Türkiye’yi ziyaret etmişti. Bundan sonra hiçbir şey İsrail için eskisi gibi olmayacaktır. Başta Netanyahu olmak üzere bütün sorumlular uluslararası mahkemelerde yargılanacak. İnsanlık adına bunun hesabı sorulacak.
Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti mutlaka kurulacak. 1967 sınırlarına dönülecek ve bunun için hep birlikte çalışacağız.
Türkiye ve Rusya arasında değerli ilişkiler var. Bize de büyük sorumluluklar düşüyor. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimiz istediğimiz gibi gitmiyorsa da bu hedefi gerçekleştireceğiz.
“Adil bir küresel sistem için beraber çalışmalıyız”
Tek taraflı yaptırımların hiçbiri beklenen hedeflere asla ulaşmaz. Bu yaptırımlar siyasi olsa da bedelini halklar öder. Rusya’nın da başta ekonomik yaptırımlar olmak üzere, tüm yaptırımlara alternatif yöntemler bulacağına inanıyorum.
Rusya ile tüm sektörlerde ilişkilerimiz artarak devam ediyor. Dünyada yaşanan tüm bu gelişmeler, bizim için barıştan yana olanlar olarak önemli bir sorumluluğu ortaya koymaktadır. Adil bir dünya sistemi kurmak için elimizden geleni göstermeliyiz. Başta BM olmak üzere bütün uluslararası kurum ve kuruluşların yeniden dizayn edilmesi dünya barışı için kaçınılmaz bir vazifedir.
Yeni bir küresel finansal sisteme de ihtiyaç olduğu aşikardır. Toplum yapıları itibarıyla ciddi benzerlikleri olan iki ülkenin parlamentoları olarak bütün bu siyasi programlarda beraber çalışma alışkanlığı kazanmalı ve bu coğrafyada barış ve birliğin temin edilmesini hep beraber sağlamalıyız.”
