İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından İsrail’e yönelik önemli mesajlar vermeden önce güvenlik ve istihbarat bürokratlarıyla bir araya geldi.
Bu kritik toplantıda, İsrail’in savunma durumundan aktif saldırı pozisyonuna geçmesi halinde, hangi hedeflerin vurulacağına dair yeni planlar masaya yatırıldı. Bu toplantının ardından, İsrail’deki hassas ekonomik ve stratejik hedeflerin Hamaney’e sunulduğu öğrenildi.
İsrail’in hassas ekonomik merkezleri
İran’ın istihbarat operasyonları, İsrail’in hassas ekonomik merkezlerine odaklanmış durumda. İsrail, coğrafi olarak küçük bir alana sahip olmasına rağmen, kritik enerji, ticaret ve altyapı noktalarına ev sahipliği yapıyor. Bu durum, İsrail’i olası saldırılara karşı savunmasız hale getirirken, ekonomik ve askeri faaliyetlerinin büyük bir kısmı birkaç stratejik bölgeye bağımlı kalıyor.
İsrail’in hassas ekonomik merkezlerini gösteren bir harita, İran’ın hedef alabileceği 15 kritik noktayı gözler önüne seriyor. Bu haritada farklı renkler kullanılarak enerji santralleri, doğal gaz sahaları, petrol rafinerileri, limanlar ve petrol terminalleri ile doğal gaz platformları belirtilmiş. İsrail’in bu merkezlere yapılan olası saldırılardan ciddi anlamda zarar görebileceği vurgulanıyor.
Hedefteki kritik merkezler ve renklerin anlamı:
Gösterilen 15 önemli hedef:
Saldırı tehditlerine karşı savunmasız noktalar
Haritada yer alan kritik merkezler arasında Kariş Gaz Sahası, Tamar Gaz Sahası, Leviathan Gaz Sahası ve Hayfa Rafinerisi gibi stratejik noktalar öne çıkıyor.
Bu bölgeler İsrail’in enerji üretiminde ve ticaret ağında hayati bir öneme sahip. Örneğin, Ruten Rabin Enerji Santrali ve Aşdod Rafinerisi, İsrail’in enerji arzının büyük bir kısmını sağlıyor ve bu tesislere yönelik olası bir saldırı, ülkede geniş çaplı bir enerji krizi yaratabilir. Ayrıca, Aşkelon Rafinerisi ve Eşkol Enerji Santrali gibi kritik merkezler de İsrail’in savunma sistemleri için stratejik öneme sahip.
İran’ın hedef listesinde ayrıca Hayfa Limanı ve Aşdod Terminali gibi önemli ticaret merkezleri de yer alıyor. Bu limanlar, İsrail’in dış ticaretinin büyük bir kısmını gerçekleştirdiği yerler olup, küresel tedarik zincirleri açısından da kritik bir rol oynuyor. Dolayısıyla, bu bölgelere yönelik olası bir saldırı, sadece İsrail ekonomisini değil, küresel ticareti de olumsuz etkileyebilir.
Aktif saldırıya hazırlık
İran’ın bu istihbarat faaliyetleri, İsrail ile yaşanan gerilimin bir üst seviyeye taşındığını gösteriyor. Geçmişte İran’ın askeri ve siyasi liderleri genellikle savunma pozisyonunda kalmış olsa da, son gelişmeler İran’ın daha agresif bir duruş sergileyeceğine işaret ediyor. Hamaney’in güvenlik bürokrasisi ile yaptığı bu toplantı, İsrail’e karşı aktif bir saldırı pozisyonuna geçileceğini ve bu saldırıların büyük ölçüde ekonomik merkezlere odaklanacağını ortaya koyuyor.
İsrail’in bu tür bir saldırıya karşı nasıl bir strateji geliştireceği ise belirsizliğini koruyor. Ancak İsrail’in sınırlı coğrafi alanı ve enerji bağımlılığı, ülkeyi savunmasız bir hedef haline getiriyor. Özellikle İran’ın hassas ekonomik merkezlere yönelik planladığı saldırıların, İsrail’in enerji arzı, ticaret ve ekonomik istikrarı üzerinde büyük bir tehdit oluşturduğu görülüyor.
İran ile İsrail arasındaki gerilim her geçen gün artarken, İran’ın İsrail’e yönelik kapsamlı istihbarat operasyonları ve hedef belirleme süreci, bölgedeki stratejik dengelerin ne denli hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İsrail’in coğrafi dezavantajları, İran’ın olası saldırılarını daha da etkili kılabilir. İran’ın Hamaney önderliğinde aldığı bu yeni stratejik kararlar, iki ülke arasındaki gerginliği daha da tırmandıracak ve bölgedeki güvenlik dinamiklerini değiştirecek gibi görünüyor.