ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’daki saldırılarıyla ilgili bir açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, değerlendirmelerine göre kara operasyonlarının şu ana kadar sınırlı olduğunu söyledi.
Hamas’ın 7 Ekim saldırısına karşılık vermeye başladığı günden bu yana İsrail’in daha güvenli olup olmadığı sorusuna Miller, “Hamas, bugün hiçbir şekilde 7 Ekim’de başlattığı saldırının boyutu, ölçeği ve kapsamıyla bir saldırı başlatamaz.” yanıtını verdi.
Miller, bu nedenle İsrail’in, Hamas’tan gelen tehditle başa çıkma konusunda “en azından kısa vadede daha güvenli olduğunu” belirterek, İsrail ordusunun son 10 günde “Hizbullah’ın da askeri yeteneklerini zayıflattığını” söyledi.
Ateşkes için çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Miller, “Rehineleri evlerine getirecek, İsrail ve Filistin halkının acılarını hafifletecek ve nihayetinde bu savaşa son verecek bir ateşkes anlaşması için çalışmaya devam etmekte kararlıyız.” diye konuştu.
Bir yıl önce Hamas’ın saldırısında, içlerinde 46 ABD vatandaşının da yer aldığı 1200 İsraillinin öldüğünü dile getiren Miller, Washington yönetiminin, İsrail’in öldürdüğü 42 bin Filistinliyle ilgili rakamlara yer vermemesinin eleştirilmesi üzerine, bu rakamları “doğru bulmadıkları” için kullanmadıklarını dile getirdi.
“UNIFIL GÜVENLİĞİN SAĞLANMASINDA ÖNEMLİ ROL OYNUYOR”
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Miller, İsrail’in kara saldırısını sürdürmesiyle BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) güçlerinin hiçbir şekilde tehlikeye atılmasını istemediğini belirtti.
Miller, “UNIFIL, Lübnan’da güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynuyor ve nihayetinde BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararını uygulayabildiklerini görmek istiyoruz.” dedi.
ABD’nin, İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah’ı hedef almasını desteklediğini söyleyen Miller, bunun, “uluslararası insancıl hukuka uygun” yapılması yönündeki beklentilerini dile getirdi.
Miller, ABD’nin hala, İsrail’in Lübnan’daki kara saldırısını “sınırlı bir operasyon olarak” gördüğünü söyledi.
Miller, İsrail’in Hizbullah’a düzenlediği saldırıların uluslararası hukuka uygun ve sivil kayıpları en aza indirecek şekilde olması gerektiğini ifade etti.