Yapılan araştırmalara göre;
Gülme; beyinde bir dizi kimyasal değişikliğe neden oluyor.
Bu değişiklikler; salınan Endorfin ve Serotonin seviyelerinin artmasıyla ilgili.
Endorfinler, vücudun doğal ağrı kesici maddesi olmasının yanı sıra beyindeki Opioid reseptörlerini etkileyerek mutluluk ve zevk hissi yaratıyor.
Serotonin ise ruh haline etki ederek, yaraların iyileşme sürecine, kemik sağlığına, sindirim sistemine destek oluyor.
SHOW TV‘de ekranlara gelen, yapımını BKM‘nin üstlendiği, televizyon ve tiyatro tarihine adını altın harflerle yazdıran ‘Güldür Güldür Show’, yayınlandığı ilk günden itibaren; salonda seyredenlerin, TV’de izleyenlerin Endorfin ve Serotonin seviyelerini bir hayli artıran bir program olma özelliğine sahip.
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki tüketmeden duramıyoruz.
Tüketim çılgınlığının yaşandığı günümüzde tüketmenin girdabında bir bilinmeze doğru gidiyoruz.
O girdabın içerisinde;
Bugün; sevdiğimizi yarın gözümüz görmüyor.
Bugün; yücelttiğimizi yarın önemsemiyoruz.
Bugün; hayranlık duyduğumuzu yarın sıradanlaştırıyoruz.
Bu durum, ne yazık ki arkadaşlık ilişkilerinden TV – sinema yapımlarına kadar yaşamımızın her alanına hâkim durumda.
Elbette istisnalar var.
O istisnalar, girdapta yitip gidilemeyebileceği konusunda umut veriyor.
Bu tüketim çağında tüketilmeyenlerin de olabileceğinin örneklerinden biri; ‘Güldür Güldür Show’…
Peki ‘Güldür Güldür Show’un alameti farikası nedir ki tüketilmiyor?
Şöyle ki;
7’DEN 77’YE VE HER SOSYAL STATÜYE
“Eski ama eskimeyen” şeklinde tanımladığımız çoğu Yeşilçam filmini defalarca izledik.
İzlemeye de devam ediyoruz.
Her defasında da keyif alıyoruz.
Peki neden?
Daha doğrusu; bir filmi belki de onlarca kez izleyip keyif almak normal mi?
Pek tabii normal.
Defalarca izlediğimiz yapımlardan keyif almanın altında birçok etmen bulunuyor.
Hikâyenin kapsayıcı olması, iyi yönetim, gönüllerimizde taht kuran oyuncuların rol alması gibi…
Söz konusu yapımlar; kuşak farkı, sosyal statü farkı tanımamalarıyla ön plana çıkıyor.
Kişiler, o yapımları; anne – baba, dede – ninesiyle birlikte izledi. Hangi statüde olursa olsun, o kişiler; sonraki dönemlerde o yapımları; çocukları ve torunlarıyla izledi / izliyor.
Rol alan oyuncuların samimi olması, şöhretin pençesine düşüp de, kendisini izleyenlerden üstün görmemesi de defalarca izlenen yapımların ortak özelliklerinden biri.
En önemli bir diğer özellikleriyse; değerlerimizin ne ölçüde değerli olduğunun altını çizmesi…
İşte bu özelliklere sahip yapımlar; tüketilemiyor, eskimiyor, demode olamıyor.
KALABALIK BAŞROLLÜ ENDER YAPIMLARDAN
Toplum tarafından kabul görmüş, başrol mertebesine ulaşmış oyuncuların kalabalık kadrolu yapımlarda birlikte rol alması bir hayli zordur.
Hollywood yapımlarında görsek de bu durum Türkiye’de pek görülmez.
Egoların devreye girmesiyle; ‘Afişte önce kimin adı yazılacak?, ‘Kimin fotoğrafı daha büyük olacak?’, ‘Kimin rolü daha fazla olacak?’, ‘Kimin rolü daha etkili olacak?’ gibi birçok konuda anlaşmazlık yaşanacağı / yaşandığı için başrol oyuncusu kalabalık yapımlara pek nadiren rastlarız.
Bütün bunların ışığında, 12’nci sezonu, bugün; saat 20.00’de 380’inci bölümle başlayacak olan ‘Güldür Güldür Show’ da tüketilmeyen, eskimeyen, demode olamayan ender yapımlardan biri. Bunun ana nedenlerini özetlemek gerekirse;
Skeçlerin her yaş grubuna, sosyal statüsü ne olursa olsun toplumun her kesimine hitap edebilmesi.
Yazarlarının ve oyuncularının kabiliyeti ve mesleklerine olan sevgileri, duydukları saygı. Ki bu durum kamera arkasında olanlar için de geçerli…
İyi yönetim, yapımcı şirketin vizyonu, yayınlandığı TV kanalına duyulan güven…
Aile bireylerinin birlikte gerçekleştirdiği ender etkinliklerden biri olması…
Oyuncu kadrosunun, şöhretin pençesine düşmüş kişilerden oluşmaması…
Oyuncular için her işleri mutlaka özeldir ama ‘Güldür Güldür Show’un kariyerlerinde ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu düşünmek hiç de yanlış olmaz.
Senaryo Editörleri
• Murat Kepez
• Eray Akyamaner
Senaryo Ekibi
• Sıla Çetindağ
• Uğur Gövercin
• Ayberk Sak
• Şükrü Özbey
• Cihan Deniz
• Pelin Serin
• Onur Ümit
• Ali Doğanbay
Geçtiğimiz hafta kulisinde ziyaret ettiğim yeni sezon öncesinde ‘Güldür Güldür Show’un proje tasarımcısı ve uygulayıcı yapımcısı Elif Yakarçelik, yönetmeni Meltem Bozoflu ve oyuncuların neler hissettiğini görmem mümkün oldu.
Ki onların hissettikleri, programa gösterilen ilginin kaynağını gözler önüne seriyor.
Her şeyden önce amatör ruhla, profesyonelce çalışıyorlar.
Bilgi, deneyim ve kabiliyetlerini gözler önüne serecek olmanın heyecanı, kendilerini seyredenlere / izleyenlere keyifli saatler yaşatacak olmanın hazzını sürekli güncellemelerinin temelinde; işlerine duydukları sevgi, mesleklerine duydukları saygı, huzurlu çalışma ortamı bulunuyor.
Ali Sunal’ın moderasyonuyla ekrana gelen ‘Güldür Güldür Show’un oyuncu kadrosu şöyle;
• Onur Buldu… Bilal
• Doğa Rutkay… Yeter
• Onur Atilla… İbrahim
• Uğur Bilgin… Mesut
• Ecem Erkek… Naime
• Meltem Yılmazkaya… Mehtap
• Erdem Yener... Hüseyin
• Aylin Kontante… Burcu
• Mahir İpek… Hayati
• Aziz Aslan… Fikri
• Açelya Topaloğlu… Çiçek
• Toygan Avanoğlu… Paşa
• Özgün Aydın… Mustafa
• Özgün Bayraktar… Jale
• Burak Topaloğlu… Bahadır
• Berkay Tulumbacı… Ozan
• Hasibe Özlem Eren… Nazlı
Yine geçtiğimiz hafta her kesimden, her yaş grubundan kişinin bulunduğu Beyoğlu’nda yaptığım ankette, dile getirilen görüşler; ‘Güldür Güldür Show’un neden tüketilen bir yapım olmadığını, neden eskimediğini, neden demode olmadığını, eski bölümlerin neden defalarca izlendiğini, kısacası; gösterilen ilginin nedenini gözler önüne seriyor.
• Hale Miroğlu (35 Yaşında / Ev Hanımı)
‘Güldür Güldür Show’u izlemeye başladığımda genç bir kadındım. Şimdi evli ve 2 çocuk annesiyim. Hayatımda birçok köklü değişim oldu ama benim ‘Güldür Güldür Show’a olan ilgim hiç değişmedi. Nedenini soruyorsunuz ama buna verebilecek net bir cevabım yok. Seviyorum işte…
• Rüzgar Aykanat (10 Yaşında / Öğrenci)
Annem ve babam hep izliyor. Annemle babamın çok güldüklerini görünce ben de izlemeye başladım.
• Yonca Akkaya (44 Yaşında / Bankacı)
Gerçeği söylemek gerekirse ‘Güldür Güldür Show’u başından beri izlemedim. Sanıyorum 6’ncı sezondan sonra izlemeye başladım. Molalarda iş yerindeki arkadaşlarımın tavsiyesiyle izlemeye başladım. Beğendikleri skeçleri kendi aralarında canlandırdıkça beni de içine çekti.
• Hilmi Karatepe (80 Yaşında / Emekli)
Ben çok az televizyon izlerim. Çünkü izledikçe geriliyorum. ‘Güldür Güldür Show’ beni rahatlatıyor. Hafta sonları kızımda kalıyorum. Kızım, damadım ve torunlarımla birlikte izliyorum. Eski bölümleri de izliyorum.
• Meltem Taşar (51 Yaşında / İş Kadını)
Bu kaos ortamında izlenecek en güzel program. Hafta boyunca canımız o kadar çok şeye sıkılıyor ki… İş stresi bir yandan, dünyanın hali bir yandan… ‘Güldür Güldür Show’, benim için tam bir gerginlik atma aracı.
• Tahsin Eroğlu (39 Yaşında / Memur)
Bizim bir arkadaş grubumuz var. En büyük keyfimiz hafta sonları halı sahada maç yapmak. Maçları eskiden cumartesi günleri yapardık. ‘Güldür Güldür Show’dan dolayı maç günümüzü değiştirdik. Üretenlerin ellerine sağlık ama bir eleştirim var. Tatillerinin süresini çok uzatıyorlar.
• Ayşe Öztürk (18 Yaşında / Öğrenci)
Babaannem, yayın günü herkesi susturur, pür dikkat ‘Güldür Güldür Show’u izler. Ben ilk ne zaman izlemeye başladığımı hatırlamıyorum ama sanıyorum kendimi bildim bileli izliyorum. Herkes çok iyi. Çağlar Çorumlu’yu da istiyoruz.
• Tuncay Kandemir (48 Yaşında / İşçi)
Ben torna işçisiyim. Haftanın 6 günü çalışıyorum. İki büyük keyfim var. Biri; Galata Köprüsü’nde balık tutmak, diğeri; ‘Güldür Güldür Show’ izlemek.
• Arzu Erdem (63 Yaşında / Serbest Meslek)
‘Güldür Güldür Show’u seviyorum. Çünkü bizim hayatımızdan komik olayları işliyor. Bazen de traji – komik olayları. Skeçlerin bazılarında kendimi gördüm.
• Yaşar Kaya (74 Yaşında / Emekli)
Benim yaşımdakiler zor beğenen insanlardır. Bu da yaşamış – görmüş olmamdan dolayı doğaldır. İyiyi de çok gördük, kötüyü de… Neyin iyi, neyin kötü olduğunu bu yaşta iyi biliriz. Benim için önemli olan samimiyet. Gerçi herkes için öyle olmalı. Her skece çok gülmüyorum. Bazılarında gülmekten şakaklarım ağrıyor, bazılarında gülümsüyorum ama biliyorum ki samimiyet çok yüksek.
• Elmas Uzelli (55 Yaşında / Öğretim Görevlisi)
‘Güldür Güldür Show’u izleme alışkanlığını kızım aşıladı. O zamanlar 16 – 17 yaşında olan kızım üniversite sınavına hazırlandığı için zamanının çoğunu ders çalışarak geçiriyordu. ‘Güldür Güldür Show’a zaman ayırması dikkatimi çekince ben de izlemeye başladım.
• Ferit Uyanık (15 Yaşında / Öğrenci)
Cumartesi günleri, bizim aile için ‘Güldür Güldür Show’ günüdür. Gülüyoruz, eğleniyoruz.
‘Güldür Güldür Show’un 380’inci bölümünde ekrana gelecek skeçler ise şu şekilde:
Çekici Tenis Hocası: Bilal, kendisini çok çekici sanan bir tenis eğitmenidir. Verdiği ders boyunca tüm kadın öğrencilerin ondan hoşlandığını düşünür ve bunu dile getirmekten çekinmez.
İlk Adım: Mesut ve Hüseyin, Ay’a iniş yapan ilk astronotlardır. Dünya’ya döndüklerinde herkes Ay’a ilk adımı atan Mesut ile ilgilenir. Mesut ünlenip varlıklı bir hale gelirken Hüseyin ise evsiz kalır. Tüm olanlara rağmen Hüseyin’in en çok istediği şey ilgi görmek ve hatırlanmaktır.
Hanımcılar: Eşlerinden çok korkan Bilal, Hayati ve Mesut hafta sonları yoksullara çorba dağıttıkları yalanını söyleyerek halı sahaya gidiyorlardır. Bu yalandan haberdar olmayan Hüseyin ise Mesut’a bir dosya teslim etmek için ziyarete gelir ve işler karışır.
Naim ile Mesude: Çapkın bir müteahhit olan Naim, sevgilisi Çiçek’e sürpriz yapmak için kolye alır. Fakat kolye eşi Mesude’nin eline geçer. Naim kolyeyi geri almak için elinden geleni yapmaya başlar fakat bir türlü başaramaz.
Satılık Okul: Paragöz bir okul sahibi İbrahim, okulu satmak için Paşa ve Yeter ile anlaşmaya çalışır. Nazlı öğretmen, eğitimden uzak ve tek değer verdikleri şeyin para olduğu bu ikiliye okulun satılmasına karşı çıkar.
Vergi Bulun: Fikri, ekibinden bütçe açığını kapatmak için yeni vergiler bulmasını ister.
‘Güldür Güldür Show’un önceki bölümleri de tekrar tekrar izleniyor. Bütün skeçleri ardı ardına izlemek; hiç ara vermeden tam bir hafta sürer.
‘GÜLDÜR GÜLDÜR SHOW’UN BAŞLAMA HİKÂYESİ NEDİR?
Elif Yakarçelik ile Alper Kul, bir proje geliştirdi.
Zihinlerindeki fikri anlattıkları Necati Akpınar; “Tiyatro orada, gidin deneyin” dedi.
Elif Yakarçelik, arkadaşı Ali Sunal‘a teklif götürerek projede yer almasını istedi.
Kadroya önce Ali Sunal, ardından Doğa Rutkay Kamal katıldı.
Daha sonra başka oyuncularla kadro genişleyince proje; “5’er Beşer” adıyla hazır hale getirildi.
Henüz bilinmediği için ilk bölümde salon; ekibin eşi – dostuyla dolduruldu.
İleriki dönemlerde yavaş yavaş bilet satılmaya başlansa da TV’de izlenme oranları arzulanan ölçüye ulaşmadı.
Buna rağmen Necati Akpınar, projenin arkasında durarak “Ben size ve programa güveniyorum. Devam…” dedi.
Ertesi sezon, başka bir TV kanalında ‘İnsanlar Alemi’ adına evrilen program, yine arzulanan izlenme oranlarına ulaşamadı
Necati Akpınar; “Ben size ve programa güveniyorum. Devam…” cümlesini tekrarladı.
Sonraki sezon, ‘Güldür Güldür Show’ adıyla SHOW TV‘ye transfer olan program, yayınlandığı ilk bölümden itibaren cumartesi günleri, izlenme hâkimi oldu.