Zaman aktıkça zamanın ruhu farklılaşıyor. İnsanların güldüğü, üzüldüğü, yediği, içtiği şeyler değiştiği gibi; dinlediği müzikler de değişiyor.
Her dönem bir sonraki jenerasyonu mercek altına alır, eleştirir. Her dönem, “Yahu bu gençler neler dinliyor böyle?” serzenişlerini duyarız. Günümüz çağında bu serzenişlerin muhatabı Z kuşağı.
Z Frekansı’nda bu serzenişe bir nebze cevap arayacak, her hafta genç bir müzisyeni konuk edecek, kendisinin ve kuşağının müziğini konuşacağız. Bu haftaki konuğumuz Berkin.
Keyifli sohbetimizde ilk fark ettiğim şey, bir parçanın bestesinden ya da güftesinden başlayıp yayınlanmaya kadar giden sürecinin korkunç derecede zor olduğuydu. Berkin bu korkunç yorucu sürecin tüm yükünü kendi sırtlamış. Beste, güfte, aranje gibi tüm süreçleri kendi yürütüyor.
Bir müzisyenin alabileceği en güzel övgülerden biri sanıyorum ‘kendine özgü’ bir tını yaratabilmek. Yani bir müzik çaldığında, tınıyı duyar duymaz, “Bu şarkı ne kadar da şu müzisyen havası veriyor” diyebilmek. Berkin bu tınıyı, yani kendi tınısını yaratabilmiş.
Berkin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Matematik Bölümü’nde okuyan 23 yaşında bir öğrenci. Alternatif rock tarzında müzik yapan Berkin, kendi tabiriyle, ‘gelişmek zorunda kalmış’ bir müzisyen. Bu gelişme aslında devam ediyor. Berkin’in müziğinde ön planda olan şey iç dünya ve duygu. Bu duygu durumu ne kadar değişirse, Berkin’in müzik üretim süreci de o kadar değişkenlik gösteriyor.
“Tutan formülü herkes kullanıyor”
Günümüz Türkçe müziğinin durumunu sorduğumuzda ise cevabı net: Piyasa kaygısı çok fazla ve yeni çıkan parçaların soundlarının hepsi aynı. Bir formül tutmuşsa, herkes o formülü kullanıyor.
Bir diğer önemli nokta ise gelişen teknolojinin müzik dünyasında ses yeteneğini nasıl önemsizleştirdiği. Berkin’e göre hiç ses yeteneği olmayan biri, piyasayı alt üst eden bir şarkıyla ortaya çıkabilir.
Her şey çok hızlı değişiyor. Özellikle bizim ülkemizde. Berkin de belki bir sabah uyandığında ‘meşhur’ olacak, belki de hiç olmayacak. Ama bir hayali var ve hayallerinde her zaman sevdiklerine yer var.