Kasımpaşa, Beşiktaş’ı 3-1 yendi…
Cümleye “Beşiktaş, Kasımpaşa önünde 1-0’ı koruyamadı!” şeklinde başlasam da kimse itiraz etmezdi.
Ama gerçeği, doğrusu, oluru Kasımpaşa’nın galibiyeti…
G.Saray maçında 3-0’dan geldikleri gibi dün de 1-0’dan geldiler. Seyrantepe’de alamadıkları galibiyeti İnönü’de aldılar.
Çok açık bir futbol farkıydı.
G.Saray 0 Beşiktaş 5 (Topla Oynama 60-40)
G.Saray 2 Beşiktaş 1 (Topla Oynama 39-61)
Beşiktaş 1 Kasımpaşa 3 (Topla Oynama 55-45)
Sizce de bu tablo bir şey ifade etmiyor mu?
Galatasaray’ın derbide ev sahibi olarak rakip ceza alanına girme sayısı 27
Kasımpaşa’nın deplasmanda Beşiktaş önünde rakip ceza alanına girme sayısı 25
Topa sahip olup oyuna hakim olabildiğiniz pek görülmüyor. Okan hocanın ve Sami hocanın kurduğu “oyun tuzaklarına” önlem alamıyorsunuz. Takımın en kaliteli oyuncusu Rafa Silva’yı oyun merkezinden uzaklaştırdığınız her maç derde boğuluyorsunuz…
Gerekçe, mazeret, bahane… Üret üretebildiğince…
Hoca iyi giden sistemi bozdu de, takım Gedson’un üzerine yıkılmış de, Paulista gitti dertler geldi de…
Uğur Meleke’nin güzel tespiti ile BÜYÜK TAKIM SÜREKLİ UZUN OYNAYAMAZ de
Ne dersen de…
Beşiktaş, oyun oynayamadığı derbi sonrasını hakemle geçirdiği için, oyuncu derdin kendinde değil hakemde olduğu sanrısıyla 5 gün geçirdi.
Kodlarını çözmenin zaten kolay olduğu bir şeffaf yapıyı iyi inceleyen Sami Uğurlu ve ekibi de panik olmaksızın avladı Kartal’ı.
Genelkurmay Başkanlığı Plan ve Prensipler Daire Başkanlığı vardır. Plan ve prensibi olanların gücünü tarif eder benim gözümde. Plan da kurulur, prensip de oluşturulur…
Kasımpaşa böyle bir ekip; böyle bir yapı.
Kazanır, kaybeder, fark yer, fark atar ama PLANI VE PRENSİBİ vardır.
YAPI ile işi olmaz…
YAPILANDIRMAYLA işi olur.
Kaybettiğinde hakem hatasına maruz kalsa dahi 1 hafta bunun üzerine tepinmez.
Beşiktaş kaybetti…
Beşiktaş 5 gündür kaybediyordu…
Kasımpaşa kazandı…
Belki Kayserispor önünde evinde yine kaybedecek…
Ama YAPI ile işi olmayacak; YAPILANMASINI sürdürecek!
