Tarih yaprakları 23 Kasım 2001’i gösteriyordu. Asayiş Şube Müdürlüğü’nün ikinci katında bulunan ‘Kayıplar Büro Amirliği’ ekiplerinin nöbetçi amirliğine gelen genç bir kadın eşinin kaybolduğunu söyledi. İçeri alınan kadın, kamyonetiyle nakliyecilik yapan 46 yaşındaki eşi Murat’ın dünden beri eve dönmediğini ve kendisine ulaşılamadığını anlattı. Hayatından endişe ettiği eşinin kamyonetiyle nakliye işini yaptığı belirterek kayıp başvurusunda bulundu.
KAMYONETİ DE YOK
Daha sonra emniyetin giriş katına taşınacak ve ‘Kayıp Şahıslar Büro Amirliği’ olarak ismi değişecek olan kayıplar masasında çalışma başlatıldı. O dönem ünlü olmak için evden kaçan genç kızların çoğunluğunu oluşturduğu kayıp vakalarında, bulunanların sayısı da çok fazlaydı. Nakliyeci Murat da bulunanlar listesine girebilecek miydi? O dönem ekipte yer alan kayıp uzmanı emekli polis memuru Eşref Şahin, kayıp kişinin kamyonetiyle kaybolmasının endişe verici bir durum olduğunu söyledi.
GASP MI EDİLDİ?
Bu tür kayıplarda birkaç günlüğüne ortadan kaybolmak isteyen kişilerle çok karşılaştıklarını belirten Şahin şöyle devam etti; “Kayıp başvurularında yaptığımız ilk çalışmalarda kimin neden kaybolduğu yönde bir fikrimiz oluşuyor. Bazılarının kafaları bozuluyor evden uzaklaşmak istiyor. Öyle çok kayıp bulduk. Tabii bu olayımız biraz farklı görünüyordu. Nakliyecinin bir kamyoneti var ve o dönem gasp olayları da çok yaygındı. Biz bu kişinin kaçırılıp gasp edilmiş olabileceğini de düşündük. Ya da taşıdığı eşyaları satmak için o eşyaları çalıp ortadan kayboldu. Tabii tüm ihtimalleri düşünüyoruz bu durumda. Ortaya koyacağımız ihtimaller olmalı.”
EŞYA TAŞIDIĞI ADRESLER
Cep telefonu da kayıp olan nakliyecinin, taşıma işi yaptığı evler araştırılmaya başlandı. Şahin, o dönem öyle bir kayıt tutulmadığı için çok çok zorlandıklarını belirterek, “Elimizden geldikçe bunun mal taşıdığı birkaç yeri bulduk. Ama bulduğumuz yerlerde bir bağlantı tespit edemedik. Bir yandan da kayıp şahsın telefon kayıtlarını bekliyorduk. Adamı iyice araştırdık. Yasak bir ilişkisi var mı yok mu? Öyle bir ilişkisi yok ve husumetlisi de yoktu. Ortada kamyonet de yoktu. Biz bir yandan terk edilmiş olarak bulunan araçların takibini de yapıyorduk” dedi.
BAYRAMPAŞA’DA HIRSIZLIK
Kayıplar masası kayıp nakliyeci Murat’ın akıbetini araştırırken, Bayrampaşa İşkent Nakliyeciler Sitesi’nde bir gece vakti, metal baskı imalathanesine giriş yapan hırsızlar, metal talaşlarını kamyonete yüklemeye çalışarak hırsızlık yapmak istedi. Bunu fark eden gece bekçisinin müdahalesi sonucu iki hırsız kamyoneti bırakıp olay yerinden yaya olarak kaçtı.
KAMYONET KAYIP NAKLİYECİNİN ÇIKTI
Olay yerine Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri geldi. Bekçinin ifadesini alıp hırsızların kullandığı kamyoneti incelenmek üzere el aldılar. Hırsızlık masası, kamyonetin kime ait olduğunu tespit etti. Kamyonet yaklaşık iki hafta önce kayıp başvurusunda bulunulan kayıp nakliyeci adınaydı.
HIRSIZLARDAN BİRİ NAKLİYECİ MİYDİ?
Kayıp Nakliyecinin kamyoneti Bayrampaşa’da bir hırsızlık olayında yer almıştı. Bu bilgi kayıplar masasına da bildirildi. Emekli polis memuru Eşref Şahin, gelen bilgi üzerine çalışma başlattıklarını belirterek, “Bu durumda iki ihtimal ortaya çıkmıştı. Birinci ihtimal kayıp nakliyeci gasp edilip öldürülerek kamyoneti hırsızlık amacıyla çalındı. İkincisi ise kendisi de bu işin içindeydi. Biz de hırsızlık girişimin olduğu iş yerindeki bekçiyi dinledik. Bize kaçan iki hırsızın eşkalini verdi ancak bu eşkalin hiçbiri bizim nakliyecinin eşkali ile uyuşmuyordu. Nakliyeciyi bulmamız için hırsızları bulmamız gerekiyordu.”
GÖLGE EŞKAL
Hırsızlık girişiminin yaşandığı iş yerindeki duruma bakıldığında tanıdık birinin buraya gelip hırsızlık yapması gerektiğini düşündüklerini belirten Şahin “Bu iş yerinde kısa süre önce işten çıkarılan kimsenin olup olmadığını inceledik. Ve bir isim bulduk. Bulduğumuz bu ismi hırsızları kaçarken gören bekçiye sorduk. Bekçi bu kaçanlardan birinin vücut yapısının bu eski çalışan kişiye benzediğini söyledi. Karanlık olduğu için yüzünü görmemişti. Kaçarken de bir ışıktan dolayı gölgesi de düşmüştü. Bize fiziksel olarak görüntüsünü anlattı. Bu bizim için çok önemli bir izdi” dedi.
MANİSA’DA YAKALANDI
Elde bu iş yerinde eski bir çalışanın ismi vardı. Bu hırsızlık olayında ikinci kişi kayıp nakliyeci mi yoksa başka biri miydi? Kayıp nakliyeci değilse başına ne iş gelmişti? Bunun cevabını Eşref Şahin ve ortaklaşa çalıştığı diğer ekiplerin yapacakları çalışmalar verecekti. Hırsızlık girişiminde şüpheli olarak tespit edilen bu kişinin Manisa’da olduğu belirlendi. Manisa’da düzenlenen operasyonla şüpheli gözaltına alındı.
SORGU TEKNİĞİ OLAYI ÇÖZDÜ
İstanbul’a getirilen şüpheliye önce hırsızlık yapmaya çalıştığı yanındaki kişinin kim olduğu soruldu. Kısa bir sorguda yanındaki kişinin kayıp nakliyeci olmadığı öğrenildi. Yanındaki arkadaşı Romanya uyruklu biriydi. Hırsızlığı birlikte gerçekleştirmeye çalışmışlardı. Hırsızlık girişimi olayı çözülmüştü ancak en önemli soruya yanıt aranacaktı? Kamyonet sahibine ne oldu? Kamyoneti önce çaldığını söyleyen şüphelinin bu bilgisi inandırıcı gelmedi. Şüpheli şubede farklı teknikle sorguya alındı. Yapılan sorgulamada nakliyecinin bir cinayete kurban gittiği ortaya çıktı.
CESEDİ EVİN İÇİNDE GÖMÜLMÜŞ
Bu ifadenin ardından Romanya uyruklu diğer şüpheli de İstanbul’da yakalandı. Şüphelilerin Gaziosmanpaşa’da kaldıkları evde yapılan aramada tüyler ürperten görüntü ortaya çıktı. Şüphelilerin kaldığı eve giren polis ekipleri, salon kısmındaki çimentonun yeni yapıldığı fark etti. Salonun ortası kazıldığında korkunç görüntü ortaya çıktı. Kayıp nakliyecinin cesedi salonun ortasına gömülmüştü.
İFADELEREİ KAN DONDURDU
Ortaya çıkan detaylar kan dondurdu. Buna göre, iki katil zanlısı, Bayrampaşa’daki hırsızlık olayını gerçekleştirmek için bir plan yaptı. Planlarına göre bir kamyonete ihtiyaç vardı. Bunun için de ev taşıma bahanesiyle anlaşacakları bir nakliyeciyi eve çağırarak kendisini öldürüp kamyonetine el koyacaklardı. İşte bu korkunç planlarını nakliyeci Murat üzerinde yaptılar.
NASIL ÖLDÜRDÜKLERİNİ GÖSTEREREK ANLATTILAR
Polis ekipleri iki katil zanlısın olay yerine götürüp bir kez daha ifadelerini dinledi. Katil zanlıları tüyler ürperten cinayeti böyle anlattı: ”Onunla mal taşıtacağımızı söyleyerek tanıştık. Nakliye ücretinde anlaşınca, birlikte Gaziosmanpaşa’daki adrese gittik. Malları görmek için eve girdiğinde bıçaklayıp öldürdük. Cesedi çekyatın altına sakladık. Ancak burada bulunabileceğini düşünerek evin ortasında çukur açtık. Cesedi bu çukura gömdükten sonra üzerine beton dökerek evin tabanını eski haline getirdik. Daha sonra kamyonetiyle hırsızlık yapmaya gittik. Eskiden çalıştığım madeni baskı atölyesindeki hurda metal talaşlarını kamyonete yükleyip çalmayı planlıyorduk. Ancak bekçi şüphelenince, kamyoneti bırakarak kaçtık.”
Bu olay iki ay sonra çözüldü. Deneyimli dedektiflerin yer aldığı ve o dönem küçük bir büro olan Kayıplar Büro Amirliği’nin ismi değişerek ‘Kayıp Şahıslar Büro Amirliği oldu. Yıllar sonra birçok önemli kayıp vakaları çözen Kayıp Şahıslar Büro Amirliği’nin ismi kısaltılarak ‘KŞB’ olarak anılmaya başlandı. Kayıp uzmanı emekli polis memuru Eşref Şahin de en uzun dönem kayıplar masasında çalışan deneyimli isimlerden biri oldu.