ABD, 5 Kasım günü Beyaz Saray’da 4 yıl görev yapacak ismi seçmek için sandık başına gitti. Seçim öncesinde yapılan çok sayıda ankette, seçimin başa baş gitmesi bekleniyordu, bu sebeple seçimin sonuçlanmasının birkaç gün süreceği tahmin ediliyordu.
Ancak hiçbir tahmin tutmadı. 2017-2021 dönemlerinde ABD’nin 45. Başkanı olarak görev yapan ve Ocak 2021’de Beyaz Saray’dan ardında bir Kongre baskınıyla ayrılan Donald Trump, ABD’nin 47. Başkanı seçildi.
Aslında Trump 2020’deki seçim yenilgisinin ardından Beyaz Saray’a yeniden dönmek isteyeceğini sinyalini vermişti, kimse Trump’ın bir anda ABD ve dünya siyasetinden kaybolmasını beklemiyordu. Ve 2022’de 2024 Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin başkan adayı olmak için yarışmak istediğini duyurmuştu. Trump neredeyse iki yıl önceden bu seçime hazırlanmaya başladı, Demokratlar ise seçim yarışına yaklaşık dört ay kala yeniden başladı.
ABD Başkanı Joe Biden 2020’de seçimi kazandığında 2024 yılında yerine gelecek ismin Başkan Yardımcısı Kamala Harris olacağı düşünülüyordu. 2024 seçimleri için yarışan isim Kamala Harris oldu, ancak bu o dönem beklenildiği gibi gönüllü bir şekilde olmadı.
2024 Temmuz ayına kadar ise Trump’ın karşısında yarışacak ismin Joe Biden olacağı düşünülüyordu. Biden ve Trump ikilisi 2020 seçimlerinin rövanşını yapacak, 2024 seçimlerinde yeniden karşı karşıya gelecekti. Ta ki Mayıs ayında iki ismin canlı yayında ilk kez karşı karşıya geldiği güne kadar. Yaşı ve kamuoyunda sık sık yaptığı gaflar sebebiyle yoğun eleştirilere maruz kalan Biden’ın Trump karşısındaki zayıf performansının ardından adaylıktan çekilmesi yönünde eleştiriler arttı. Ve Temmuz ayında Biden yarıştan çekildi, yerine Başkan Yardımcısı Kamala Harris geldi.
Harris, seçime yaklaşık 4 ay kala girdiği yarışta başta farklı bir rüzgar yaratmakta zorlanmıştı, seçim sonuçlarını da bunu gösterdi ki Trump ‘rahatlıkla’ kazandı. Sandıkların tamamına oy sayımı henüz bitmedi, aslında ABD’de oy sayısının çok bir önemi yok çünkü önemli olan yeterli delege sayısına ulaşmak.
Ancak sandığa gitme oranını anlamak için oy sayısına göz atmak da fayda var. Şu ana kadar Donald Trump: 73.401.953 oy, Kamala Harris: 69.067.364 oy aldı. 2020 seçimlerinde Joe Biden: 81,284,666 oy, Donald Trump: 74,224,319 oy almıştı. 2016 seçimlerinde Donald Trump 62,985,106 oy, Hillary Clinton: 65,853,625 oy almıştı.
Bu açıdan bakıldığında Trump, 2020’ye kıyasla oy sayısını artıramadı ancak Demokratların oy sayısı 2020’ye kıyasla azaldı. Pandemi döneminde gerçekleşen 2020 seçiminde rekor katılım yaşanmıştı. Harris’in seçimi kaybetmesi ve Trump’ın 2020’ye kıyasla oylarının azaldığının görülmesi Demokratlar arasında çatışmalara yol açtı.
Şu anda Demokrat Parti içinde başkanlık yarışınının kaybedilmesinin sebebi olarak Joe Biden suçlanıyor. Biden’ı Kamala Harris’i yarışa daha erken sokmamasının başarısızlığı getirdiği düşünülüyor.
“ONUN KİBRİ YÜZÜNDEN”
Politico’ya konuşan, eski Senato lideri Harry Reid’in baş yardımcısı Jim Manley, “Aday olmamalıydı. Bu, yumruk atma veya kimsenin duygularıyla ilgilenme zamanı değil. O ve ekibi bu ülkeye muazzam miktarda zarar verdi.” dedi.
Manley, “Başarılarıyla gurur duyabilen iyi bir adam. Ancak mirası paramparça oldu. Ülke çok tehlikeli bir yöne gidiyor ve bu kısmen onun kibri yüzünden.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık bir düzine yetkili ve parti görevlisiyle yapılan röportajlara göre, Biden seçim için en kıymetli zamanları boşa harcadı ve Trump ile düellosu felaketle sonuçlandı. Ve meşaleyi devretmeye karar verdiğinde, Harris’e çok fazla zorluk yüklemişti.
Demokrat liderler, seçime sadece 107 gün kala adaylığı devraldıktan sonra Harris’in Biden’ın eksikliklerinden sıyrılabileceğini umuyorlardı. Temmuz ayındaki aday değişikliği, seçmenlerde yeni bir coşku dalgası yarattı ve yarışı anında yeniden başlattı. Bu da Trump gibi popülist bir rakibe karşı zafer kazanabileceği teorisini güçlendirdi, ancak sandıktan çıkan öyle olmadığını gösterdi.
“BIDEN DAHA ERKEN KENARA ÇEKİLMELİYDİ”
Demokrat Senatör Bernie Sanders’ın eski danışmanı Mark Longabaugh, Harris hakkında “Ona verilen elle olağanüstü bir kampanya yürüttü. Gerçek şu ki, Biden daha erken bir kenara çekilmeli ve partinin daha uzun bir oyun planı oluşturmasına izin vermeliydi.” dedi.
Bazı Demokratlar, Biden’ın adaylıktan bu kadar geç çekilmesinin sebebinin uzun yıllardır bulunduğu politika sahnesinden ayrılmaktan zorlandığı ve kibir ve egosunun bu kararı gölgelediği sonucuna vardı.
Harris, kısa süreli seçim kampanyasında belki de kendisinin zarar görmemesi için Biden’ı kamuoyunda veya özelde eleştirmeyi reddetti ve yakınlarına elinden gelenin en iyisini yaptığını ancak nihayetinde bunun yeterli olmadığını söyledi. Bu konuya yakın bir kaynak Politico’ya yaptığı açıklamada, “Yine de Biden, Demokratlar arasında neyin yanlış gittiği konusunda yoğunlaşan tartışmanın merkezi hedefi haline geldi.” dedi.
*Haberin görselleri Associated Press tarafından servis edilmiştir.