Varlıklı sınıf, üst düzey sosyal statülerini göstermek için, markaların dikkat çeken logolarını üzerlerinde taşımak yerine, bugünlerde, sessiz lüks tarzını tercih etme eğiliminde.
Bu yaklaşım dışarıdan bakıldığında gösterişli ve göz alıcı olmayan bir tarzı ifade ediyor. Yani kaliteden ödün vermeden abartısız bir zarafet içinde olmak, sade, dayanıklı ve kaliteli parçalar seçmek, rahat görünmek ve zamansız görünmenin çekiciliğine sahip olmaya odaklanıyor. Sessiz lüks trendine uyacaksanız, kullandığınız parçalarda ilk bakışta marka görünmeyecek.
Bunun ne anlama geldiğini, tüketiciler arasında neden yankı bulduğunu ve markaların bu stratejiyi nasıl başarıyla uygulayabileceğini inceleyelim.
Sürdürülebilirlik açısından keşfedilmesi gereken bir moda trendi
Sessiz lüks trendinde kaliteli, özgün ve minimalist ürünlere yönelim vardır. Seçilen kaliteli parçalar zamansızdır. Bu kıyafetlerde büyük logolar ve gösterişli desenler bulunmaz. Her sezon farklı moda akımlarını takip edip bir sürü kıyafet almak yerine zamansız tasarıma sahip bir kaç kaliteli parçanız olur.
Bu akımı takip etmek sizi tüketim çılgınlığından kurtarır. Uzun yıllar modası geçmeyecek parçalar almak hem geleceğe yatırım yapmanızı, hem ekonomi yapmanızı hem de aldıklarınızın birbirleriyle kolayca kombinlenmesini sağlar. Bu sebeple sürdürülebilir modaya katkı sağladığı söylenebilir. Hızlı tüketme isteğinizi dizginler. Böylece modanın çevresel etkilerini azaltmaya dolaylı yoldan katkıda bulunmuş olursunuz.
Sessiz lüks trendi nasıl ortaya çıktı?
Sessiz Lüks trendi, Mark Zuckerberg’in meşhur gri tişörtünün de aralarında olduğu önemli örneklerle popülerlik kazanarak 2024’ün en konuşulan moda trendlerinden biri haline geldi. Succession isimli popüler dizide vurgulanan minimalist tarz bu trende övgü getirdi.
En son Gwyneth Paltrow’un geçtiğimiz Mart ayında geçirdiği kayak kazasının ardından çıktığı mahkemede giydiği sade kıyafetler sayesinde her kesimden büyük ilgi gördü. Bu ilginin ardından, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıların da etkisiyle tüketiciler, ünlülerden imrenerek edindikleri şatafatlı satın alma davranışları yerine daha bilinçli kararlar sergilemeye başladı. Her duruma uyan, pahalı ancak zamansız klasik kıyafetler tercih eder oldular. Cesur renkler, züppeliğe varan gösterişli kıyafetlerle markaları ve modayı takip etme çabası yerine her kıyafetle kombinlenebilen abartısız renklerde klasik ve kaliteli işçiliği olan parçaları seçtiler.
Sessiz lüks neden eskimiyor ve hep gündemde
Özellikle bütçe bilincine sahip genç yetişkinler, bir sezondan fazla dayanabilecek parçalar satın alma konusunda daha bilinçli hale geldi. Bu trend çevresel zararı olan hızlı modayla tezat da oluşturuyor. Gürültülü, gösterişli pazarlamaların hakim olduğu bir çağda sessiz lüks pek çok insan için sığınılabilecek sakin bir liman oldu. Sessiz lüksün hiç kaybolmayan ve çok konuşulan bir trend olmasını sağlayan sebepler işte bunlardı.
İkinci el kıyafetlere methiye
Ayrıca bu trendi uygulayacak bütçesi kısıtlı insanlar da ikinci el vintage kıyafet ve aksesuar alışverişi yaparak ekonomik ama lüks bir görünüm elde edebiliyordu. Yani aslında uygulaması basit. Bu trendin ana fikir aslında sadece uzun ömürlü kıyafetlere sahip olmaktan geçiyor. İkinci el bile giyseniz kaliteli kıyafetler satın alarak göz alıcı bir sessiz lüks içinde olabilirsiniz.
Verdiğiniz izlenim de değişiyor
Bu trend ile zenginlik, statü ve markalı kıyafet gösterisinden ziyade daha içsel ve sofistike bir görüntü elde edersiniz. Başkalarını etkilemeye uğraşmayan, hava atma derdinde olmayan, daha çok kişisel tatmine ve güzel şeyleri takdir etmeye odaklanan bir hava yaratıyor. Günümüzün hızlı tempolu dünyasında, daha fazla insan yavaşlamayı, sürekli tüketmekten kaçmayı ve güzel şeylerin değerini bilmeyi vurgulayan bir trend olan sessiz lükse yöneliyor.
Stil sahibi evleriniz olabilir
İç mekanlarda sessiz lüks, her bir öğeye verilen önemle ilişkilendiriliyor; her bir doku, mobilya parçası ölçülü ve abartısız bir zarafetle dolu. Evinizde sessiz lüks hissini yakalamaya çalışırken yapmanız gerekenler basit: Evi çok sayıda pahalı eşya ile doldurmak yerine, sakin ve incelik hissi veren parçaları bilinçli olarak seçmek. Vintage objeler, el yapımı ahşap sandalyeler, özel bir halı, kaşmir bir örtü olabilir mesela. Bu seçimler karşı tarafa hiçbir şeyin tesadüfen orada olmadığı hissi verir, evi gerçek bir stil ve konfor mabedi haline getirir.
Sessiz lüks denince akla gelen markalar
The Row: Sessiz Lüks dendiğinde akla gelen ilk marka The Row. Çocuk oyuncular Mary-Kate ve Ashley Olsen tarafından 2006 yılında kurulan marka, modaya olan sade ve trend karşıtı yaklaşımıyla ün kazandı, her ne kadar birçok trendi başlatmış ve sayısız markaya ilham vermiş olsa da. Kaşmir kazaklardan deri sandaletlere ve klasik yün paltolara kadar The Row’un ürettiği her parça en kaliteli malzemeden, en iyi standartlarda üretiliyor.
Max Mara: Sadelik sanatını çok iyi icra etmesiyle bilinen bir diğer marka da Max Mara. İtalyan moda devi en çok deve tüyü paltolarıyla ünlü. Ana koleksiyonlarının çoğu sessiz lüksü yansıtır – sade, mütevazi, ancak inanılmaz derecede iyi yapılmış ve ömür boyu dayanacak şekilde tasarlanmış
Loro Piana: Succession‘daki kostüm tasarımcıları tarafından yoğun olarak tercih edilen bir marka olan Loro Piana, sessiz lüksün harika bir örneği. Kuzey İtalya’da 1924 yılında kurulan modaevinin misyonu, ürünlerinde yalnızca en iyi malzemeleri kullanmak ve teknik yenilikleri geleneksel işçilikle birleştirerek kaliteli üretim yapmak olmuş. GQ dergisinin son sayısında Brad Pitt ve George Clooney’nin balıkçı yaka kazakları Loro Piana markasından.
Brunello Cucinelli: İtalyan işçiliğinin en iyisini benimsemiş bir başka marka. İlk olarak 1977’de kaşmir işi olarak kurulan marka, şimdi eksiksiz koleksiyonlarla erkeklere ve kadınlara hitap ediyor ve her şey zamansız tasarımla ilgili.
Bite Studios: Sessiz lüks trendinde biraz daha uygun fiyatlar sunan karı-koca Veronika Kant ve William Lundgren tarafından kurulan Stockholm merkezli bir marka. Kumaşa öncelik veren marka, sadece kaliteli organik malzemeler kullanıyor, sürdürülebilir ve son derece kaliteli ve zamansız koleksiyonlar yaratıyor.
Tove: Ustalıkla işlenmiş, zamansız parçalara öncelik veren nispeten uygun fiyatlı bir başka marka da Londra Moda Haftası takvimine ilk kez birkaç sezon önce giren ve büyük beğeni toplayan İngiliz markası Tove. Son derece Instagram dostu bir marka olan Tove’un tasarımları rafine, zarif ve ince stil…
Toteme: İsveçli bir marka. Son yıllarda zamansız klasiklerini yeniden devreye soktu. Sosyal medyaya önem veren Toteme hem influencerlar hem de moda editörleri tarafından sevilen, şık terzilik ürünleri, ince slip elbiseler ve kült kapitone ceketleri için tercih ediliyor.
Jil Sander: Alman tasarımcı Jil Sander, modanın minimalizm sevgisi üzerindeki en büyük etkilerden biri ve bu nedenle sessiz lüks söz konusu olduğunda bilinmesi gereken bir marka.
Gabriela Hearst: Sürdürülebilirliğe öncelik verdiği ve sonsuza dek giyilmek üzere tasarlanmış koleksiyonlar ortaya koyduğu için tercih ediliyor. Her bir parçanın merkezinde yer alan uzman işçilik ve kaliteli sürdürülebilir malzemeler sayesinde ortaya her zaman zamansız parçalar çıkarabiliyor.
Khaite: Khaite’nin çıkardığı hiçbir şeyi basit olarak tanımlayamazsınız. Catherine Holstein tarafından kurulan marka klasik parçaları alıp onları yükseltme becerisiyle seviliyor. Aksesuarlarından kült hırkalarına ve rahat gece kıyafetlerine kadar Khaite, her sessiz lüks hayranının gardırobunda bulunduracağı bir marka yaratmış.
