E-ticaret hızla değişen dünyada ekonomik büyümenin ve teknolojik gelişmenin itici güçlerinden biri haline geldi. Türkiye’de de bu sektör istihdam yaratma ve ekonomik girdi sağlama açısından büyük önem taşıyor. Ancak hızlı büyüme beraberinde yeni düzenlemeleri de getiriyor.
1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmesi planlanan pazar yeri stopajı uygulaması sektör paydaşları arasında hararetli tartışmalara sebep oldu. E-lider (Elektronik Ticaret Derneği), E-der (E-Ticaret Altyapı Sağlayıcıları Derneği) ve ETİS (E-Ticaret İşveren Sendikası) gibi sektör temsilcileri bu uygulamanın özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açacağından endişeli olduğunu dile getirdi.
Bu düzenleme e-ticaret platformları üzerinden satış yapan işletmeler için yeni bir vergi yükümlülüğü getiriyor. 6563 sayılı “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” kapsamında pazar yerleri aracılığıyla yapılan satışlardan elde edilen cironun belirli bir oranı, stopaj olarak kesilecek.
Bu halihazırda 6563 sayılı kanun ile getirilen fatura yükleme zorunluluğuna ek bir yük getiriyor. Taslak aşamasındaki uygulamada şahıs işletmeleri için %25, kurumlar vergisi mükellefleri için ise %15 oranında stopaj öngörülüyor. Sektör temsilcileri bu oranların çok yüksek olduğunu ve karlılıkları üzerinde ciddi bir baskı oluşturacağını vurguladı.
Gelir İdaresi Başkanlığı uygulamanın detaylarını 329 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği taslağıyla duyurdu. Tebliğe göre stopaj, katma değer vergisi (KDV) ve konaklama vergisi hariç tutar üzerinden hesaplanacak.
Örneğin pazar yeri üzerinden 10.000 TL + KDV’lik satış yapan bir şahıs işletmesinden KDV hariç 10.000 TL üzerinden %25 oranında (2.500 TL) stopaj kesintisi yapılacak. Aynı tutarda satış yapan bir limited şirket için kesinti tutarı 1.500 TL olacak. Pazar yeri kesilen bu tutarı doğrudan vergi dairesine aktaracak. Bir başka örnek olarak, gelir vergisi mükellefi bir restoran haftalık 33.000 TL + KDV’lik satış yaptığında KDV hariç 30.000 TL üzerinden %25 stopaj hesaplanacak ve 7.500 TL stopaj kesintisi uygulanacak.
Tebliğ, tevkifat yükümlülüğü olmayan durumları da belirtiyor: Vergi mükellefi olmayanlar (örneğin, evinden ikinci el eşya satan bir birey), esnaf muaflığından yararlananlar, basit usulde vergilendirilenler ve Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilenler bu uygulamadan muaf olacaklar.
Kesilen stopaj tutarları daha sonra gelir vergisi veya kurumlar vergisi beyannamelerinde mahsup edilebilecek. Beyanname üzerinden hesaplanan vergiden daha fazla stopaj kesilmesi durumunda ise aradaki fark iade alınabilecek.
İade talepleri, 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 429) ekindeki 1A numaralı iade talep dilekçesi ile yapılacak. 2024 yılı için nakden iade limiti, tevkif yoluyla kesilen vergiler için 239.000 TL, yeminli mali müşavir raporu ile ise 2.405.000 TL olarak belirlendi. Bu limitlerin 2025 yılı için yeniden değerleme oranında artırılması bekleniyor.
Sektör temsilcileri başta KOBİ’ler olmak üzere tüm e-ticaret işletmelerinin nakit akışını olumsuz yönde etkileyeceği, fiyat artışlarına yol açabileceği ve kayıt dışı ekonomiyi teşvik edebileceği endişesiyle uygulamanın ertelenmesini ve tüm paydaşların katılımıyla yeniden değerlendirilmesini talep ediyor.
Stopaj oranlarının %0,5 gibi daha düşük bir seviyede belirlenmesi ve işletmelere uyum sağlamaları için en az 12 aylık bir geçiş süreci tanınması gerektiğini savunuyorlar. Bu sayede hem sektörün büyümesi korunabilir hem de vergi gelirlerinde önemli bir kayıp yaşanmayacağı düşünülüyor.
13 Kasım 2024 tarihli sektör duyurusunda Ticaret Bakanlığı’nın 2023 yılı raporuna atıfta bulunularak e-ticaret hacminin %115,15 artışla 1,85 trilyon TL’ye, işlem sayısının ise %22,25 artışla 5,87 milyar adede ulaştığı vurgulandı. E-ticaret işletmelerinin %76’sını oluşturan KOBİ’lerin de bu düzenlemeden en fazla etkilenecek kesim olduğu belirtildi.
E-lider, E-der ve ETİS tarafından yayınlanan ortak deklarasyonda bu endişeler dile getirildi ve çözüm önerileri sunuldu. Deklarasyonda ayrıca Hindistan’da %1 olan stopaj oranının %0,1’e düşürüldüğü örneği verilerek, Türkiye’de de benzer bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Yeni düzenlemeye uyum sağlamak için gereken 12 aylık geçiş süreci de işletmelerin hem finansal hem de teknolojik altyapılarını güncellemeleri için kritik önem taşıyor. Bu süre zarfında devletin işletmelere destek olması sektörün sağlıklı bir şekilde büyümeye devam etmesini sağlayacağı söyleniyor.