Yıl 2009. Tarih yaprakları 4 Şubat’ı gösteriyordu. Soğuk bir kış günü, İstanbul’un sokaklarından birinde itfaiye ekipleri hızla yangın yerine yetişmeye çalışıyordu. Gelen ihbara göre Eyüpsultan’da bir apartmanın alt katında yangın çıkmıştı. İtfaiye ekipleri hızla olay yerine gitti. Yapılan müdahale sonucunda yangın apartmana sıçramadan söndürüldü. Soğutucunun çalışmasının ardından içeri giren itfaiye ekipleri kan donduran bir manzarayla karşılaştı. Elleri ayakları bağlı bir kadına ait cansız beden, salonun içinde yer alıyordu.
CİNAYET MASASI OLAY YERİNDE
Önce yangında mahsur kaldığı düşünülen kadının kısa bir süre sonra cinayete kurban gittiğinin öğrenilmesi üzerine, soruşturmanın seyri değişti. Bilgiler haber merkezine bildirildi. Bölgeye hemen 45 38 kodlu cinayet masası ekipleri yönlendirildi. Olay korkunç bir cinayet vakasıydı. Artık bu iş 45 38 kodlu yani cinayet uzmanı Zakir Altuntaş ve ekibini ilgilendiriyordu.
“KADIN YANGINDA ÖLDÜ” İZLENİMİ VERİLMEK İSTENDİ
Cinayet Masası kısa sürede olay yerine geldi. Olay yeri inceleme ekipleri çalışma yaparken, cinayet masası dedektifleri, cesedi bulunan kadının kim olduğuna dair tüm bilgileri kısa sürede topladı. Cesedi bulunan kadın eşinden boşanmış ve tek başına yaşayan bir çocuk annesi bir kadındı. Bir düğmecide çalışan kadınının vücudunda bıçak izleri bulundu. Bıçakla öldürülen kadının el ve ayakları bağlanmıştı. Olayda görülen ilk fotoğraf şunu anlatıyordu; Katil zanlısı cinayeti işledikten sonra genç kadının çıkan yangında hayatını kaybettiği izlenimini vermek istemişti. Ancak itfaiyenin kısa sürede yangını büyümeden söndürmesi bu tüyler ürperten cinayetin ortaya çıkmasını sağlamıştı.
BİRİ UZUN SAÇLI İKİ KİŞİ
O dönem bu cinayete bakan emekli cinayet uzmanı Zakir Altuntaş, sokağa gittiklerinde hemen eve giren çıkan birilerinin olup olmadığını sokak sakinlerine sorduğunu belirterek “Ayak üstü görüşmelerimde yaşlı bir kadın biri uzun saçlı iki kişinin apartmandan çıktığını gördüğünü söyledi. Maktulümüz hakkında bilgileri topladık. Cinayet, bir tanıdık mı yoksa hırsızlık ya da gasp amaçlı mı yapılmış o belli değildi. Biz her türlü ihtimali göz önünde bulundururuz. Bu nedenle boşandığı eşini ve arkadaşlarını mercek altına aldık. Bir sevgilisi var mı yok mu? İş yerindeki tüm arkadaşlarını tek tek inceledik” dedi.
İŞ YERİNDEN İZİN ALARAK ERKEN ÇIKMIŞ
Cinayet gündeme bomba gibi düştü. Vahşete kurban giden kadının katil zanlısı kimdi? Bunun cevabını Hollywood filmlerini aratmayacak bir çalışmayla çözecek olan cinayet masasının dedektifleri Zakir Altuntaş ve ekibi verecekti. Genç kadının o gün neler yaptığına dair çalışma yaptıklarını anlatan Altuntaş şöyle devam etti; “Eski eşini iyi araştırdık. Olayla ilgisi yoktu. Bizim dikkatimizi şu çekti. Olay günü maktulümüz, kendi çalıştığı iş yerinden izin almış ve erken işten çıkmış. Mahallede yaptığımız araştırmalarda kadının o gün bir markete giderek alışveriş yaptığını öğrendik. Maktulün sanki evine misafir gelecek gibi hazırlıklar yaptığını fark ettik. Hemen maktulümüzün cep telefonunu incelettik en son kimlerle görüşmüştü. Bir mesaj var mıydı bu detaylara baktık.”
EN SON YABANCI UYRUKLU BİRİNDEN TELEFON GELMİŞ
Kısa süre sonra gelen telefon dökümlerinde genç kadını o gün arayanlar ya da genç kadının aradığı numaralar incelenmeye başlandı. Genç kadının en son görüştüğü bir telefon numarası dedektiflerin dikkatini çekti. Genç kadını arayan bu cep telefonu numarası yabancı uyruklu bir vatandaşa ait çıktı. Deneyimli dedektif Zakir Altuntaş “Peki katil zanlısı yani şüphelimiz bu yabancı uyruklu kişi miydi? Biz bu numaranın patates hat yani başkası üzerine alınan bir hat olduğunu düşündük. Çünkü o dönem patates hat diye tabir ettiğimiz bu yöntem çok kullanılan bir olaydı.” dedi. Yine de teyit edilmesi açısından o yabancı uyruklu kişi bulundu. Ancak yabancı uyruklu kişinin kendisi üzerine kayıtlı olan bu numaradan haberi bile yoktu. Dedektifler için süreç biraz daha zorlaşmıştı.
BİR KADINI DAHA ARADIĞI ORTAYA ÇIKTI
Dedektifler için bu telefon numarasını kullanan kişi artık şüpheliydi. Bu telefonu kullanan kişinin mutlaka bulunması isteniyordu. Peki neler yapılması gerekiyordu. Emekli cinayet uzmanı Altuntaş, önemli bir ipucuna şöyle ulaştıklarını anlattı: “Bu telefon numarasının maktulden sonra başka birini daha aradığını gördük. Başka bir görüşmesi yok. O aradığı kişi de bir kadındı. Aklımıza şu gelmedi değil, şüpheli bu kadını da öldürmüş olabilir mi? Hemen harekete geçtik.”
“AĞABEYİM GASP EDİLDİ”
Çalışma yapan dedektifler kısa sürede, şüpheli olarak düşündükleri kişi tarafından aranan kadının adresini buldu. Eve giden cinayet masası dedektifleri, inanılmaz bilgilerle karşılaştı. Evde yalnız bulunan genç kadın polis ekiplerine, “O benim ağabeyim. Ağabeyim beni o numaradan aradı. Ağabeyim gasp edildi. Telefonu alınmış o da beni o numaradan aradı” dedi. Dedektifler kısa bir şok yaşadı. Genç kız ağabeyini soran dedektiflere “Hastaneye gitti. Bacağından yaralandı da. Gaspçı onu bıçaklamış” diye cevap verdi.
KIYAFETLERİ ÇATI KATINDA
Bu olayda bir oyun olduğunu düşünen dedektifler, genç kızın rahatlaması ve korkmaması için cinayet masası yerine gasp masasından olduklarını söyledi. Dedektifler, ağabeyinin gasp olayıyla ilgilendiğini belirterek kendisine yardımcı olabileceğini söyledi. Genç kız, ağabeyinin üzerindeki kıyafetleri değiştirerek hastaneye gittiğini tekrarladı. Kıyafetleri ise çatı katına sakladıklarını söyledi. Cinayet uzmanı Altuntaş, olayı çözecek anlara yaklaştıklarını belirterek “Biz kıyafetleri sakladığını duyunca, bu olayı çözdüğümüzü düşündük. Çünkü bir kişi kıyafetlerini neden saklar. Muhtemelen öldürdüğü kadının kanı veya DNA’sı o kıyafetine bulaşmıştır. Biz de genç kızı korkutmamak için o kıyafetleri incelemek için almamız gerek dedik. Kıyafetleri aldık. Kıyafetlerinde kan damlaları vardı. Biz kıyafetleri incelenmek üzere kriminale gönderdik. Ve bu kişiyi radarımıza aldık” ifadelerini kullandı.
KARAKOLDA ŞİKAYETİNİ ÇIKTI
Mercek altına alınan şüpheli araştırılmaya başlandı. Şüpheli ile ilgili şoke eden detaylar ortaya çıkmaya başladı. Şüpheli gerçekten cinayetin işlendiği gün bir karakola giderek gasp edildiğini söyleyerek şikayetçi olmuştu. Üstelik dizinden de gaspçılar tarafından hafif bıçaklandığı şikayeti vardı.
YANGIN ELEKTRİK DÜZENEĞİNDEN ÇIKMIŞ
Gasp olayının doğru olup olmadığı araştırılmaya başlandı. Bu sırada yangının elektrik düzeneğinde yaşanan bir sorun yüzünden çıktığı raporu çıktı. Dedektifler, incelemeye aldığı şüphelinin de elektrikçi olduğunu tespit etti. Bu bir tesadüf değildi. Dedektifler şüpheliyi alıp hemen sorgulayabilirlerdi ancak önce delil toplamayı tercih etti.
ÖLDÜRÜLEN KADININ KANI ÇIKTI
Şüphelinin olay günü nerelere gittiği neler yaptığı yönünde çalışmayı derinleştiren dedektifler, önemli bir bilgiye de ulaştı. Dedektifler şüphelinin gittiği erkek kuaförünü buldu. Kuaför polise “Arkadaşım beni birileri sorarsa benim bu saatte berberde olduğumu söylersin dedi. Oysa o saatte burada değildi” dedi. Taşlar yerine oturmaya başlamıştı. Bir süre sonra kriminal incelemeye gönderilen şüphelinin kıyafetlerinde öldürülen kadının kanı bulundu. Artık şüpheli belirlenmişti,
ESKİ KOMŞUSU ÇIKTI
Zakir Altuntaş ve ekip arkadaşları şüpheliyi gözaltına aldı. Yapılan soruşturmada, olayın detayları ortaya çıktı. Buna göre, şüpheli, öldürdüğü kadının eski komşusuydu. Genç kadını gasp ederek öldürmek için yaptığı planda önce yabancı uyruklu birinin ismiyle bir cep telefonu hattı satın aldı. Ardından olay günü genç kadını arayarak “Annemlerle sana geleceğiz” dedi. Genç kadın da eve misafir gelecek diye iş yerinden izin alarak erken çıktı. Genç kadın önce mahalledeki markette alışveriş yaptı ardından eve geçti. Bir süre sonra şüpheli, annesiyle değil bir arkadaşıyla birlikte genç kadının evine gitti.
CİNAYET KORKUNÇ ŞEKİLDE İŞLENDİ
Yaşanan vahşette kan donduran detaylar ortaya çıktı. Buna göre şüpheliler genç kadına tecavüz etti. Ardından ellerini ve ayaklarını bağladıkları genç kadını bıçakla işkence ederek öldürdü. Cinayet sonrası da genç kadının evinde para ve ziynet eşyası aldılar. Genç kadının yangında öldüğü süsünü vermek için de, elektrik prizine kabloyla bir düzenek hazırlayıp yangın çıkmasını sağladı. Şüpheli elektrikçi olduğu için bu yöntemle yangın doğal çıkmış olacaktı. Ardından evden çıkan şüphelinin oyunu bitmemişti.
KENDİNİ BIÇAKLADI “GASP EDİLDİM” DEDİ
Şüpheli önce erkek kuaförüne gitti. Kuaför arkadaşına “Soran olursa ben bu saatte senin yanındaydım. Dükkandaydım dersin” diyerek kendine yalancı tanık yarattı. Ardından dizini bıçaklayan şüpheli karakola giderek gasp edildiğini belirterek şikayetçi oldu. Şüpheli, üstündeki kanların gasp edilip bıçaklandığı için bulaştığını göstermek istedi. Kıyafetini çatı arasına saklayan şüpheli kız kardeşine “Gaspçılar peşimde” diyerek kimseye bir şey söyleme diye tembihte bulundu. Ardından hastaneye gideceğini söyleyerek evden çıktı.
UZUN SAÇLI ARKADAŞI DA YAKALANDI
Olay çözülmüştü ancak ikinci kişi yakalanmamıştı. Şüpheli olayda yer alan ikinci kişinin ismini vermiyordu. Altuntaş ve ekibi yaptığı sorguda diğer şüphelinin ismini almayı başardı. Emekli cinayet uzmanı Zakir Altuntaş “Aldığımız ikinci kişi gerçekten görgü tanığının bana dediği gibi uzun saçlıydı” dedi. O dönem gündem olan bu cinayet yapılan bu müthiş çalışmalarla böylece çözülmüştü.