5 Kasım’da yapılan seçimden sonra resmi sonuçlar açıklanmasa da zaferini ilan eden Donald Trump, sahneye çıkarak ilk konuşmasını yaptığında hemen yanı başında Melania Trump duruyordu. Bu, Melania’nın seçim zaferi sonrasında ilk ve son kez kamera karşısına geçtiği gün oldu.
Belli ki yeni First Lady, kameralara yeniden gülümsemek için, 20 Ocak’taki yemin töreninde Beyaz Saray’a ayak basacağı günü bekliyor.
Donald Trump’ın seçim kampanyasının büyük bir bölümünde ortada görünmeyen Melania, seçime yakın dönemde daha görünür oldu. Ama eşinin hemen yanı başında değil; kendi adıyla çıkardığı otobiyografi kitabının tanıtımında…
Kuşkusuz kitabın tanıtımının da Donald Trump’ın seçim kampanyasıyla bağlantısı vardı ve ona katkıda bulunduğu da yadsınamaz. Zira Trump’ın neredeyse 20 yıllık eşi ve en küçük çocuğu Barron’un annesi Melania, kitapta evliliğine, hatta Donald Trump’a olan aşkına dair “Donald ve ben tanıştığımız andan itibaren aramızda yadsınamaz bir kıvılcım oluştu” gibi çarpıcı ifadeleri tanıtımda kullanmış, belki de Trump’ın mahkemede yargılandığı taciz iddialarını bu ‘aşk hikayesi’yle temize çekmeye çalışmıştı.
Donald Trump, dört yıllık aranın ardından yeniden ABD yönetiminin başına geçiyor. 2016’da ilk zaferini kazandığında gazeteci Michael Wolff, “Melania gözyaşı döküyor, ama sevinçten değil” iddiasında bulunmuştu.
Şimdi yeniden First Lady ünvanını alan Melania’nın, eşinin dört yıl daha iktidarda kalması konusunda ne hissettiğini asla bilemeyeceğiz.
Ama hangi aklı başında kadın, Amerika’nın First Lady’si olmanın getirdiği yoğun ve hiç bitmeyen incelemeler altında yaşamak ister?
Şu bir gerçek ki Melania, çoğu şöhretli kişiden ve diğer First Lady’lerden daha büyük saldırı altında kaldı. Örneğin, bugüne dek hiçbir First Lady dublör kullanmakla suçlanmadı. Seçim gününde bile Melania’ya, burnunun, yanaklarının veya dudaklarının farklı görünmesi nedeniyle gerçek Melania olamayacağı söylendi.
YİNE BUZLAR KRALİÇESİ Mİ OLACAK?
Evet, ikinci ‘First lady’lik döneminde de mercek altında ve eleştiri bombardırmanına tutulmaya devam edecek belli ki… İlkinde olduğu gibi yine buzlar kraliçesi mi olacak, yoksa Trump’ın suikast sonucu kulağından yaralanmasının ardından çıktığı ilk mitingde, kulağı sargılı haldeyken yanağına kondurduğu öpücükle kocasına verdiği desteği gösterdiği sıcaklıkta mı?
Kitap yazması, kendini eskisinden daha fazla ön plana çıkarmasının ilk adımı mıydı, yoksa “Kitabı çıkardım, seçim de bitti, şimdi kendi hayatıma devam” mı diyecek?
İster geri planda ister ön planda olsun, ikinci iktidar döneminde Melania’nın en çok stili merak ediliyor. Aslında ikinci First Lady’lik dönemi stiline seçim gecesi giriş yaptı Melania.
Melania Trump, seçim gecesi dikkatleri kendi üzerinde toplamayacak renk tercihi yaptı
Donald Trump’ın zafer konuşması esnasında sahnede yanı başında dururken bilinçli olarak gri renkte, titizlikle seçilmiş bir ceket ve diz boyu kalem etekten oluşan Christian Dior takım giyerek akıllıca bir seçim yaptı.
Çok şıktı ama dikkatleri kendi üzerine çekmeyecek kadar nötr kalmayı seçti sahnede. Ne de olsa o gecenin, o sahnenin yıldızı Donald Trump’tı.
Dior, pek çok ünlü ismin tercih ettiği bir lüks moda evi. Genelde bu tür markalar, kendisini tercih eden ünlü isimleri duyurmaktan gurur duyar. Ama Melania onları tercih ettiğinde, moda evinin basın ofisi sessiz kaldı. Neden derseniz, kendi görüşleri ne olursa olsun, değerleri ve politikaları moda endüstrisindeki çoğu insanın değerlerine ve politikalarına taban tabana zıt olan biriyle evli.
MELANIA’YI REDDEDEN MARKALAR
Trump 2016’da başkan seçildiğinde Tom Ford, Marc Jacobs, Zac Posen, Christian Siriano ve Sophie Theallet; Melania’yı giydirmeyi daha baştan reddeden markalar oldu.
Ancak onu giydirmekten çekinmeyen bir isim öne çıktı o dönemde; Hervé Pierre Braillard.
Balmain, Oscar de la Renta ve Carolina Herrera’da çalışmış ve Hervé Pierre adında kendi tasarımlarını yapan Braillard, Melania’nın 2017’deki açılış balosu kıyafetini hazırlamasının yanı sıra Beyaz Saray’a girdikten sonra gardırobunu denetledi ve Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra da bunu yapmaya devam etti.
Trump’ın 2017’deki ilk iktidar dönemi açılış balosunda First Lady’yi Hervé Pierre Braillard giydirdi
2023’ün son altı ayında, Donald Trump’ın siyasi eylem komitesinden kendisine 100 bin dolardan fazla ödeme yapıldığı iddia ediliyor. Bu, üst düzey bir stilist için oldukça makul kabul edilebilir bir ücret.
Eski First Lady’ler Hillary Clinton, Michelle Obama ve Laura Bush‘u giydiren, moda sektörünün emektarlarından Pierre Cardin, 2017’de Harper’s Bazaar’a verdiği röportajda, aralarında Marc Jacobs, Jason Wu, Zac Posen ve Tom Ford‘un da bulunduğu pek çok üst düzey tasarımcının Melania’yı giydirmeyi reddetmesi konusunda açık sözlü davrandı ve şunları söyledi:
“İnsanların onu giydirmek istememesi bence üzücü ama ben de onur duydum. Bu insanları eleştirmiyorum, bu onların tercihi ve demokrasinin güzelliği de bu.”
Melania’yı dışlayan pek çok dev moda evinin aksine İtalyan modacı Giorgio Armani, Melania Trump’ı giydirmenin ‘prensiplerine uyduğunu’ açıklayanlardan. Armani, “Ben işimi yaparken güzel kadınları giydiriyorum. Melania Trump da güzel bir kadın” diyerek daha baştan olası bir teklife sıcak baktığını belirtmişti.
Şu bir gerçek ki, bazı tasarımcılar onu giydirmeyi tercih etmeyebilir; ancak bu, Melania’nın onları giymesini engelleyebilecekleri anlamına gelmiyor.
Düşünsenize bir milyarderle evli, dolayısıyla her şeyi satın alabilecek kadar zengin.
Armani’nin yanı sıra Jean Paul Gaultier ve Dolce & Gabbana gibi tasarımcılar Melania’nın ilk döneminin destekçileri olsa da, bu ikinci dönemde kimin onu giydirme konusunda istekli olduğunu görmek ilginç olacak.
Şimdilik tercihi, hem seçim gününde giydiği siyah-beyaz puantiyeli elbisesi hem de 5 Kasım gecesi giydiği gri takım nedeniyle Dior gibi görünüyor.
Melania’nın seçim günü dikkat çekmeyecek renkleri seçmesi, daha önce de böyle tercihler yaptığı için bundan sonra da tarzının benzer olacağı izlenimini yaratıyor.
TEK RENK, AZ HATA
First Lady’nin, Donald Trump’ın mensubu olduğu Cumhuriyetçi Parti’nin renginde giyinmeye de karşı olduğu söylenemez. Bu yaz Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi’nde kırmızı bir Dior ceket ve diz boyu kalem etek giymişti. Bu, onun bir kıyafeti yeniden giymesinin ender bir örneğiydi.
Temmuz 2017’de Fransa’ya yaptığı resmi bir ziyarette aynı Dior ceketini, A kesim bir etekle kombinleyerek giymişti.
First Lady’nin ikinci döneminde gardırobunun temellerini gri, siyah ve tek renkli baskıların oluşturması olası. Bunun risksiz bir seçim olacağını hesaba katarsak, akıllıca bir tercih olacaktır.
Sayısız stil sahibi kadının da onaylayacağı gibi, insanlar tek renkli giyerken nadiren hataya düşerler. Bu yüzden tüm moda endüstrisi, siyah giymeyi seviyor.
Bu renk, bir First Lady için fazlasıyla kasvetli görünse de Melania ara sıra giymekten vazgeçmiyor.
Bu, ‘renkten kaçınma tercihi’, aynı zamanda ikinci döneme girmenin verdiği sessiz bir özgüvenin işareti olabilir. Ne de olsa bu zamana kadar renkli tercihleri nasıl taşıyabildiğini kanıtlamıştı Melania.
Jackie Kennedy’den İngiltere Kraliçesi Elizabeth’e kadar iktidardaki kadınlar, kolayca görülebilmek ve odak noktası olabilmek için uzun süre parlak tonlarda giyindiler. Melania’nın, Donald Trump’ın Ocak 2017’deki göreve başlama töreninde giydiği bebek mavisi Ralph Lauren takımı, bu kuralın şık bir örneğiydi. Ardından gelen pek çok parlak renkli görünümün de ilkiydi diyebiliriz.
AVRUPA ZİYARETLERİNDE ÇARPICI RENKLERDEN KAÇINDI
Ama Melania, aynı zamanda parlak renkleri ne zaman tersine çevirmesi gerektiğini de biliyordu. İlginç bir şekilde, bu durum ona İngiliz veya Fransızlarla görüşme görevi verildiğinde sık sık görülüyordu.
2019 yılında Londra’ya yaptığı resmi ziyarette Burberry ve Céline marka bej trençkotlar giymişti. Kraliçe Elizabeth ile tanışmak için lacivert desenli beyaz bir Dolce & Gabbana takım giymişti.
2018’de Macron’lara ev sahipliği yaptığında siyah, lacivert ve beyazdan oluşan sessiz bir şıklık sergilemişti.
Melania, kıyafet tercihleriyle kocasının siyasi rolünün bir yansımasından çok daha fazlası oldu hep.
MONT SKANDALI
Kıyafetlerin dilini kullanmaktan korkmadı. Kelimenin tam manasıyla öyle olduğunu hatırlatalım… 2018’de bir çocuk göçmen merkezini ziyaret ederken Zara markalı montu başına çok iş açmıştı. Sırtında “Gerçekten Umursamıyorum, Ya Sen?” yazısıyla tartışmalara konu olmuştu.
Montu aracılığıyla ifade edilen, kimilerine göre kocasının görüşlerine karşı bir meydan okumaydı. Çünkü o montu göçmen karşıtı Donald Trump’ın eşi olarak, ABD-Teksas sınırında göçmen çocukların bulunduğu sığınma merkezlerini ziyareti esnasında giymişti.
Montunun sırtındaki yazı tartışma çıkardı
Bu meydan okuma, zaman geçtikçe çok daha cesur ifadelere dönüştü. Anılarını yayınlamaya geldiğinde, kendisi de bir göçmen olarak göçmenlik politikasının bazı yönleri konusunda kocasıyla nasıl fikir ayrılığına düştüğünü yazdı. Kürtaj haklarına ilişkin tutumu Donald Trump’ın karşısında ve daha cüretkardı:
“Neden kadının kendi bedeniyle ne yapacağına karar verme yetkisi, kadının kendisinden başkasına ait olsun ki?”
KOCASINDAN UZAK, MODAYA YAKIN
Kocasından dünya görüşü olarak uzaklaşmanın yanı sıra tam zamanlı olarak Beyaz Saray’da yaşamayacağı söylentisine bakılırsa fiziki olarak da uzaklaşması, moda endüstrisini onu giydirme konusunda daha açık fikirli hale getirebilir.
Ama Melania’nın, moda sektörünün onayına ihtiyacı var mı gerçekten?
İkinci First Lady’lik döneminde Melania, Amerikan moda markalarının etiketlerini Avrupalı etiketlerle karıştırarak ve ardından bir miktar kendi zevkini de katarak istediği gibi giyinmeye devam edecek.
