Tarih yaprakları 26 Eylül 2003’ü gösteriyordu. Polis merkezine gelen bir ihbar İstanbul Emniyeti’nin telsiz muhaberesini yoğunlaştırdı. Haber merkezi, önce Bakırköy ilçe ekiplerini anons ederek en yakın ekibin hızla Osmaniye Mezarlığı’na gitmesini istedi. Telsize karşılık veren ilçe ekiplerinden biri mezarlığa yakın olduğunu belirterek hızla olay yerine gitti. Olay yerine giden ilçe ekibi kısa bir süre sonra haber merkezini anons ederek “Merkez olay doğru, şahıs ex” dedi.
TÜYLER ÜRPERTEN MANZARA
Haber merkezi ilçe ekiplerinden gelen bu bilgi üzerine hemen olay yeri inceleme ekiplerini anons etti. Ardından cinayet masasının o gün nöbetçi olan ekibini anons etti. Merkez, ekiplere Osmaniye Mezarlığı’nda bir cinayet vakası olduğunu belirterek derhal olay bölgesine gidip gerekli çalışmanın yapılmasını istedi. Mezarlık ziyaretine giden vatandaşların ihbarına göre, kanlar içinde öldürülmüş bir erkek cesedi bulunmuştu. Olay yerine giden ilk ekip tüyler ürperten bu manzarayla karşılaşmıştı.
15 YERİNDEN BIÇAKLANMIŞ
Cinayet uzmanı emekli polis memuru Mustafa Bayram o gün haber merkezinin anonslarına tanıklık ettiğini belirterek ‘Gelen ihbar üzerine o gün arkadaşlarımız hemen mezarlığa gitti. Bir erkek şahsın öldürüldüğü ihbarı gelmişti” dedi. Cinayet masasında o gün A bölgesinden sorumlu olan Hakan Yazıcı ve ekip arkadaşı olay yerine gitti. Olay yeri inceleme çalışmasını yaparken, öldürülen kişinin kimliği kısa süre içinde tespit edildi. Mezarlık görevlisi olduğu belirlenen kişi 15 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü.
KİM NEDEN BİR GRÖVELİYİ ÖLDÜRSÜN?
Darbelere bakıldığında bıçağı kullanan kişinin bir erkek olduğu görülüyordu. Arkadaşlarının çalışmaya başladığını belirten Bayram “Her olayda olduğu gibi böyle dışarıda öldürülen ya da cesedi atılan kişilerin kimliklerinin kısa sürede tespit edilmesi çok önemlidir. Maktulün bulunduğu noktalarda yapılan çalışmaya göre olayın orada vuku bulduğu görüldü. Yani maktul başka yerde öldürülüp mezarlığa getirilip atılmamıştı. Zaten o mezarlıkta da çalışan biriydi. Kimliği belirlenen maktulümüzü kim ve neden öldürsün? Artık biz yani cinayet masası ekipleri bu soruya cevap aradık” dedi.
HİÇBİR TANIK YOK
Cinayet ekipleri olay bölgesinde hemen çalışma başlattı. Herhangi bir görgü tanığı ve hiçbir ipucu yoktu. O dönemler güvenlik kamera kayıtları da bulunmuyordu. Mezarlığa gelen gidenler kimlerdi? Yapılan tüm çalışmalarda hiçbir bilgiye ulaşılamadı. 3 çocuk babası maktulün eşinin bilgisine başvuruldu. Maktulün kimseyle bir husumeti de yoktu. Oysa Bayram, “Olayın oluş şekline baktığımızda, katil zanlısı maktulü öldürmek için defalarca bıçaklamış. Bu şunu gösteriyor, bu olay aniden gelişen bir olay değildi. Planlı bir olaya benziyordu. Çünkü ani bir kavgada kişi bıçaklar ve ayrılır. Burada maktul 15 yerinden hunharca katledilmiş” ifadelerini kullandı.
KARI KOCANIN YASAK İLİŞKİSİ VAR MI?
Tüm ihtimalleri değerlendiren cinayet masası dedektifleri, maktulün eşinin yasak bir ilişkisi olup olmadığına baktı. O dönemler böyle yasak ilişki sonucu birçok cinayetin işlendiği görülmüştü. 3 çocuk babası maktulün eşinin yasak ilişkisine rastlamayan dedektifler bu kez maktulü araştırdı. Cep telefonu kayıtları incelendi. Ortaya çıkan son görüşme dikkat çekti. Öldürülen bekçinin telefonla görüştüğü son kişi bir kadındı.
ZİNCİRLEME YÖNTEMİ
Bekçinin telefonla görüştüğü kadın kimdi? Dedektiflerin radarına bu kez esrarengiz o kadın girdi. Eşinden ayrılmış bir kadındı. Ve maktulle daha önce yaptığı telefon kayıtları da ortaya çıktı. Kadının fotoğrafını elde eden ekipler, olay günü mezarlıkta olan diğer görevlilere gösterdi. Ancak bu kadını gören olmamıştı. Ayrıca bu vahşice işlenmiş cinayeti bir kadının yapamayacağını düşünen dedektifler, birbirleriyle bağlantılı olabilecek diğer kişilerin yer alabileceği ‘Zincirleme’ olarak tabir ettikleri yöntem üzerinden çalışma başlattı.
GÖREVLİNİN YASAK İLİŞKİSİ ÇIKTI
Çok seri bir şekilde bilgilere ulaşılıyordu. Cinayet uzmanı emekli polis memuru Mustafa Bayram, ipuçlarının bir yasak ilişkiyi gösterdiğini belirterek “Maktulümüzün bu kadınla yasak bir ilişkisi tespit edildi. Bu kadın cinayetin neresindeydi? Varsa arkadaşlarımız bunu tespit etmek zorunda olacaktı ve bunu da yaptılar. Maktulün eline bir süre önce yüklü miktarda bir para geçmiş. Adam evini satmış. Ve bu satışta elde ettiği 15 bin liralık bir para ortada yoktu. Sonradan bu parayı ilişki yaşadığı kadına verdiğine dair bilgilere ulaşıldı. Arkadaşlarımız artık fotoğrafı görmeye başlamıştı” dedi.
KADININ BAŞKA BİR İLİŞKİSİ TESPİT EDİLDİ
Maktulün yasak ilişki yaşadığı kadını mercek altına alan dedektifler, bir bağlantıya daha ulaştı. Kadının başka bir erkekle de ilişkisi tespit edildi. Zincirleme bağlantılar giderek belirginleşiyordu. Bu kez kadının diğer ilişki yaşadığı kişi incelemeye alındı. İnşaat işçisi olan kişi olay günü mezarlığa gelmiş ve maktulü öldürmüş olabilirdi. Bunun için de bazı nedenler vardı.
İKİ SEVGİLİ GÖZALTINA ALINDI
Amansız takip sonucu halkalar birbirine oturmaya başladı. Şüpheli öldürülen maktulün yasak ilişki yaşadığı kadının bir diğer sevgilisiydi. Telefon kayıtları ortaya çıkarıldı. Ve düzenlenen operasyonla iki sevgili gözaltına alındı. Gayrettepe’nin en üst katına çıkarılan iki şüpheli kısa bir süre sonra kan donduran cinayeti nasıl işlediklerini anlatacaklardı.
KAN DONDURAN AYRINTILAR
Çapraz sorguya alınan genç kadın, önce cinayetle ilgisinin olmadığını söyledi. Ancak önüne konulan bulgular kadının çözülmesini sağladı. Sevgilisinden 15 bin lira borç para aldığını, geri ödememek için de sevgilisini diğer sevgilisine öldürttüğünü itiraf etti. Genç kadın ifadesinde şunları anlattı: “Ahmet’le ailece görüşüyorduk. Maddi durumum iyi değildi. Bazen ondan borç alıyordum. Evini sattığı için nakit parası olduğunu biliyordum. Ancak zaman geçtikçe borcum arttı ve 15 bin liraya çıktı. Borçlarımı ödemem için baskı yapmaya başladı. Bu sırada Bakırköy’de bir pastanede otururken inşaatlarda çalışan Süleyman ile tanıştım. Birlikte olmaya başladığım Süleyman’a durumu anlattım. Ahmet’i öldürmesini istedim. Önce yanaşmadı. Evlenmemizin önündeki tek engelin o olduğunu söyleyince ikna oldu.”
TUZAĞA DÜŞÜRDÜ
Maktulü mezarlığa parasını vermek için kendisini çağırdığını da belirten cani kadın, “Sonra da Süleyman’ı arayarak randevu saatini ve yerini bildirdim. O da gidip işi bitirdi” dedi. Bekçiyi vahşice katleden katil zanlısı da cinayeti itiraf ederek olayı şöyle anlattı; “Bana bekçinin kendisini rahatsız ettiğini ve onu mutlaka ortadan kaldırmamız gerektiğini söyledi. Ben de olay günü onların randevulaştıkları yere giderek beklemeye başladım. Bir süre sonra bekçiyi hiç konuşmadan bıçaklamaya başladım. Daha sonra bıçağı mezarlık içinde rastgele attım ve kaçtım” dedi.
OLAYI ÇÖZEN POLİS MEMURU HAYATINI KAYBETTİ
Kan donduran bu cinayet, yapılan bir çalışmayla bir hafta içinde çözüldü. Bu vakayı cinayet masası dedektifleri Hakan Yazıcı ve Ünal Polat çözdü. Bu ikili daha sonra birçok cinayet vakasını çözerek cinayet masasında önemli bir ekip olarak yer aldı. Emekli olduktan kısa bir süre sonra amansız bir hastalığa yakalanan dedektif Hakan Yazıcı hayatını kaybetti.