7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas çatışmalarının ardından İsrail-Lübnan hattında da gerilim artmıştı. 17 Eylül’den bu yana ise İsrail-Lübnan hattında tansiyon had safhaya çıktı.
17 Eylül’de Lübnan’da Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazları patlatıldı, bir sonraki gün ise Lübnan’ın güneyinde ve Beyrut’ta telsizler hedef alındı. İsrail’in iki gün üst üste gerçekleştirdiği siber saldırılarda 37 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.
Lübnan’daki siber saldırıların ardından gözler İsrail’e çevrildi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail’e karşılık vereceklerini duyurdu, İsrail ise bugüne kadar saldırılarla ilgili sorumluluğunu ne kabul etmiş, ne reddetmişti.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ise saldırılarla İsrail’in ilgisi olmadığını söyledi. Sky News’e konuşan Herzog, “Öncelikle, bu veya şu operasyon kaynağıyla herhangi bir bağlantıyı kesin olarak reddediyorum. Bu savaşta korkunç trajediler yaşanıyor ve biz asla oraya varmak istemiyoruz, ancak kendimizi savunma hakkımız var ve gerçek İsrail’in kuzeyinde barış için yaşayan İsrailliler, Müslümanlar, Hristiyanlar, Dürziler ve Yahudiler öldürüldü.
Bir yıl boyunca evlerinden tahliye edildiler ve Hizbullah füzelerini halkımıza durmadan göndermeye devam ediyor, kendimizi savunma hakkınız var.”
Lübnan’da iki gün peş peşe yaşanan siber saldırılarda İsrail’in sorumlu olup olmadığına yönelik soruyu yanıtlayan Herzog, “İlgimiz yok, sadece orada çok sayıda Hizbullah düşmanı olduğunu söylemekle yetindim, bugünlerde oldukça fazla. Hizbullah Lübnan’ı boğuyor (ve) yok ediyor, Lübnan’da tekrar tekrar ve tekrar kargaşa yaratıyor.
Biz sadece kendimizi savunmak için buradayız – yaptığımız tek şey bu ve herhangi bir normal ulusun yapacağı gibi.” dedi.