“Adaletten ödümüz kopmalı”

"Adaletten ödümüz kopmalı"

Bursa’nın İznik ilçesinde doğup büyüdüğü evde yaşayan Burcu Kara, bunu neden tercih ettiğini şu sözlerle açıkladı: Bu sene İstanbul’a geri dönmek benim için gerçekten çok zor oldu. Ülkenin gündemi, buradaki kaos ve sürekli bizi yıpratan olaylar… Her yaz dönüşü daha da ağır geliyor. Köyde ise her şey çok basit ve sade. Doğayla iç içe, kaygısız bir yaşam var. Kimse seni ne giydiğinle, ne yaptığınla yargılamıyor. Eşim köy kahvesine bayılıyor, orada nefes alıyoruz. İlerleyen yaşla birlikte insanın tahammül sınırları azalıyor. Hele bir de çocuk olunca, daha güvenli ve huzurlu ortamlara ihtiyaç duyuyorsun. Bizim için o köy mükemmel bir kaçış noktası oldu.

“POLİS ÖLDÜREBİLİYORSA BU İNANILMAZ BİR DURUM”

Son dönemde yaşanan trajik olaylar karşısında ise oldukça endişeli olduğunu belirten Burcu Kara, adalet sistemine dair sitemlerini dile getirdi: Bu tür olaylar yüzyıllardır var ama sosyal medya sayesinde artık her şeyden haberdar oluyoruz. Mesela Narin’in köyünde, ondan önce kaç çocuğun öldüğünden haberimiz yoktu. Adalet sistemi daha katı ve takipçi olmalı. Kaç evladımızı daha kaybedeceğiz? Bir anne olarak, çocuğumu kapımın önündeki okula göndermek yerine neden daha güvenli bir okula göndermeyi düşünüyorum? Şehirler artık güvenli değil. Cem Yılmaz’ın dediği gibi ‘eğitim şart’ ama sadece okulda değil, ailede de başlamalı. Bu zihniyetin kökten değişmesi gerekiyor. Herkesi iyi insan olarak yetiştirmeliyiz. Kötülük yapanlar içinse kanunlar devreye girmeli. Ödümüzün koptuğu bir sistem olmalı. Adalet, herkes için eşit işlemeli. 29 suç kaydı olan bir canavarın sokakta olmaması gerekiyor. Bir polisi öldürebiliyorsa, bu inanılmaz bir durum.

Geçirdiği ciddi ameliyatla sağlığına kavuşan Burcu Kara, yaşadığı zorlu süreci şu sözlerle anlattı: Uzun zamandır korkumdan ihmal ettiğim ama büyüyen bir tümör vardı. Çok karamsar bir tablo çizilmişti ama şükürler olsun, üçüncü patolojiden sonra her şeyin temiz olduğuna karar verildi. Şimdi geriye dönüp baktığımda, hayatta yaşadığım tüm dertleri bir sembol haline getirip onlardan kurtulduğumu hissediyorum.

Exit mobile version